Last Updated on 21 Nisan 2025 by Aslıhan Demiralay
Klasik Hollywood’un En Güzel Kadınları
Hollywood’un En Güzel Kadınları, sinema dünyasında yer edinmek için yeteneğin önemi büyük olsa da güzellik ve yakışıklılıkta yıldız olma yolunda önemli avantajlar.
Klasik Hollywood’un en güzel kadınları .
Cinayet Dosyası Dizisinin Efsane oyuncusu Angela Lansbury’nin Hayat Hikayesi
Marilyn Monroe (1926-1962)
Holllywood’un en güzel kadınlarından bir olan Marilyn Monroe, önceleri bir sex ikonu olarak görülse de zaman içinde yeteneğiyle kendini kanıtladı. Genç yaşta ki şüpheli ölümüne dek Bazıları Sıcak Sever (Some Like It Hot-1959), Yaz Bekarı (The Girl-1955), Uygunsuzlar (The Misfits-1961) filmlerinde rol aldı.
Marilyn Monroe hiç kuşkusuz Hollywood’un en güzel kadınlarından biri.


Ingrid Bergman (1915-1982)
İsveçli aktris Ingrid Bergman, sinema tarihinin en yetenekli ve saygın oyuncularından biri olarak kabul edilir. Üç Oscar ödülü kazanmış olan Bergman, zarif ve doğal oyunculuğuyla 20. yüzyılın en büyük kadın oyuncularından biri oldu.


Ingrid Bergman, 29 Ağustos 1915’te İsveç’in Stockholm kentinde doğdu. Küçük yaşta ailesini kaybeden Bergman, sinemaya olan ilgisini keşfetti ve Stockholm Kraliyet Dramatik Tiyatro Okulu‘nda eğitim aldı. İsveç’te birkaç başarılı filmde rol aldıktan sonra, 1939 yılında “Intermezzo” filmiyle Hollywood’a adım attı.
Ingrid Bergman, hem klasik Hollywood filmlerinde hem de Avrupa sinemasında unutulmaz performanslar sergiledi. İşte en önemli filmlerinden bazıları:

- “Casablanca” (1942) – Humphrey Bogart ile birlikte başrolü paylaştığı bu film, sinema tarihinin en büyük aşk hikâyelerinden biri olarak kabul edilir.
- “Gaslight” (1944) – Bergman, En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ı kazandığı bu psikolojik gerilim filminde, manipüle edilen bir kadını canlandırdı.
- “Notorious” (1946) – Alfred Hitchcock yönetmenliğinde, Cary Grant ile birlikte rol aldığı bu film, casusluk ve romantizmi harmanlayan bir başyapıttır.
- “Joan of Arc” (1948) – Joan of Arc karakterini canlandırdığı bu film, Bergman’ın en dramatik rollerinden biri olarak görülür.
- “Anastasia” (1956) – Rusya’dan kaçan gizemli bir kadını canlandırdığı bu filmle ikinci En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazandı.
- “Murder on the Orient Express” (1974) – Agatha Christie uyarlaması olan bu filmde Bergman, yardımcı kadın oyuncu rolüyle üçüncü Oscar’ını kazandı.
- “Autumn Sonata” (1978) – Ingmar Bergman yönetimindeki bu İsveç filminde, Bergman annelik ve sanatçılık arasındaki çatışmayı derinlemesine işledi.
Hollywood’un en güzel kadınlarından biri.


Sophia Loren (1934)
Dünya sinemasına İtalya’nın armağanı olan Sophia Loren ünlü yapımcı Carlo Ponti’yle evlendi ve çiftin bu evlililkten 2 erkek çocuğu oldu. 1960 yılında Kızım ve Ben (La Ciociara) filmiyle en iyi kadın oyuncu Oscar Ödülü’nü kazandı. Özellikle Marcello Mastroianni ile oynadığın filmler unutulmazlar arasına girdi. Klasik Hollywood’un en güzel kadınlarından biri Sophia Loren.



Rita Hayworth (1918-1987)
Hollywood’un en güzel kadınlarından biri.





Audrey Hepburn (1929-1993)
Audrey Hepburn, 4 Mayıs 1929’da Belçika’nın Brüksel kentinde doğdu. Babası İngiliz, annesi Hollandalı olan Hepburn, çocukluğunun büyük bir kısmını Avrupa’da geçirdi. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi işgali altındaki Hollanda’da yaşadı ve savaşın zorluklarını birebir deneyimledi.
Genç yaşlarda bale eğitimi aldı ve yeteneğiyle dikkat çekti. Ancak, uzun boyu nedeniyle balede profesyonel bir kariyer yapamayacağını fark edince tiyatro ve sinemaya yöneldi. 1950’lerin başında küçük rollerle sinema dünyasına adım attı ve kısa sürede büyük bir yıldız hâline geldi.

Audrey Hepburn, zarafeti ve etkileyici oyunculuğuyla sinema tarihine damga vurdu. İşte en önemli filmlerinden bazıları:
- “Roman Holiday” (1953) – Gregory Peck ile başrolü paylaştığı bu filmde bir prensesi canlandırdı. Film, Hepburn’e En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazandırdı.
- “Sabrina” (1954) – William Holden ve Humphrey Bogart ile birlikte rol aldığı bu filmde, sıradan bir genç kızın zarif bir kadına dönüşümünü canlandırdı.
- “Funny Face” (1957) – Fred Astaire ile birlikte rol aldığı bu müzikal film, Hepburn’ün hem oyunculuk hem de dans yeteneğini sergilediği yapımlardan biridir.
- “Breakfast at Tiffany’s” (1961) – Truman Capote’nin romanından uyarlanan bu filmde, Holly Golightly karakteriyle sinema tarihinin en ikonik rollerinden birine imza attı.
- “My Fair Lady” (1964) – Hepburn, Eliza Doolittle karakteriyle oyunculuğunu ve şarkı söyleme yeteneğini sergileyerek unutulmaz bir performans sundu.
- “Wait Until Dark” (1967) – Gerilim türündeki bu filmde kör bir kadını canlandırarak dramatik yeteneğini gözler önüne serdi ve bir kez daha Oscar’a aday gösterildi.


Audrey Hepburn, kariyeri boyunca birçok ödül kazandı ve sinema tarihinin en saygın oyuncularından biri oldu.
- 1 Oscar Ödülü (Roman Holiday – 1953)
- 3 BAFTA Ödülü
- 2 Tony Ödülü (Tiyatrodaki başarıları için)
- 3 Altın Küre Ödülü
- 1 Emmy Ödülü (Televizyondaki çalışmaları için)
- Jean Hersholt İnsani Yardım Oscar’ı (1993) – UNICEF’te yaptığı insani yardım çalışmaları nedeniyle ölümünden kısa bir süre önce onurlandırıldı.
Audrey Hepburn, kariyerinin ilerleyen yıllarında sinemadan uzaklaşıp UNICEF’in iyi niyet elçisi olarak çalışmaya başladı. Afrika ve Asya’da açlık çeken çocuklara yardım etmek için büyük çaba harcadı.
20 Ocak 1993’te, İsviçre’de kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Ancak, zarafeti, yeteneği ve iyilikseverliğiyle sinema tarihinin en sevilen isimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor. Audrey Hepburn Hollywood’un en güzel kadınlarından biri.


Brigitte Bardot (1934)
Fransız Sinemasının en sevilen isimlerinden olan Brigitte Bardot 28 Eylül 1934’de Paris’de doğdu. 1952 yılında filmlerde oynamaya başlayan Bardot; güzelliği ve yeteneği ile uluslararası bir yıldız oldu. En önemli filmleri arasında:
*Ve Tanrı Kadını Yarattı (Et Dieu… créa la femme)-1956
*Hakikat (La Vérité)-1960
*Sensiz Yaşayamam (La Repos du Guerrier)-1962
*Nefret (Le Mépris)-1963
Filmlerini sayabiliriz. Ayrıca 1960-1970 yılları arasında bir çok şarkı kaydetti.
1973 yılında henüz 39 yaşındayken sanat hayatını bırakan Bardot hayvan hakları konusunda bir aktivist haline geldi.



Elizabeth Taylor (1932-2011)
Çocuk yıldız olarak başladığı kariyerini büyük başarıyla devam ettiren isimlerden biri de hiç kuşkusuz Elizabeth Taylor. 1960 yapımı Butterfield 8 ve 1966 yapımı Who’s Afraid of Virginia Woolf? filmleriyle 2 Oscar alan oyuncu Kleopatra filmiyle de döneme damgasını vurdu.





Hedy Lamarr (1914-2000)
Hollywood’un en güzel ve en zeki kadınlarından biri Hedi Lamarr. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu vatandaşı olarak dünyaya gelen sanatçı en çok 1949 yapımı Samson Ve Delilah filmi ile büyük başarı elde etti.
II.Dünya Savaşı döneminde torpidoları uzaktan idare eden frekans atlamalı sistem icat etti.



Ava Gardner (1922-1990)
Gerçek adı Ava Lavinia Gardner olan sanatçı Kumsalda (On The Beach-1959), Mogambo-1953 filmleriyle biliniyor.



Grace Kelly (1929-1982)
Hollywood’un en güzel yıldızlarından biri olan Grace Kelly genç yaşta ünlü oldu. Özellikle Alfred Hitchcock filmlerinde başrol oynayan Grace Kelly 1954 yapımı The Country Girl filmiyle Oscar kazandı. 1956 yılında Monaco Prensi ile evlenerek sinemayı bıraktı.



Mary Pickford (1892-1979)
Sessiz sinemanın en büyük yıldızlarından olan Mary Pickford, Douglas Fairbanks ve Charlie Chaplin’le birlikte United Artists isimli şirketi kurdu. 1929 yılında Coquette filmiyle en iyi kadın oyuncu Oscar Ödülü’nü kazandı.



Natalie Wood (1938-1981)
Çocuk yıldız olarak başladığı sinemada çok iyi filmlerde rol alan Natalie Wood sadece güzelliği ile değil yeteneğiyle de dönemine damga vuran isimlerden biri oldu. Asi Gençlik (Rebel Without A Cause-1955), Batı Yakasının Hikayesi (West Side Story-1961) gibi sinema tarihine geçmiş filmlerde rol alan Natalie Wood 3 kez Oscar ödülüne aday oldu. 1981 yılında tekneden düşerek hayatını kaybeden Wood’un ölümünde ki gizem hala tam olarak çözülebilmiş değil.



Greta Garbo (1905-1980)
Aslen İsveçli olan Greta Garbo Hollywood’un en büyük yıldızlarından bir oldu. 4 kez Oscar ödülüne aday olan Greta Garbo’nun en önemli filmleri arasında Ninotchka (1939), Anna Karenina (1935), Büyük Otel (Grand Hotel-1932) filmlerini sayabiliriz. 1941 yılında henüz 36 yaşında sinemayı bırakan sanatçı, bu tarihten sonra gözlerden uzak bir hayat sürdü.



Anita Ekberg (1931-2015)
Tıpkı Greta Garbo gibi İsveçli olan Anita Ekberg büyük çıkışını La Dolce Vita (Tatlı Hayat-1960) filmiyle yaptı. Daha çok İtalyan filmlerinde rol alan sanatçının Aşk Çeşmesi etrafındaki görüntüsü hala akıllardadır.



Vivien Leigh (1913-1967)
Vivien Leigh, 5 Kasım 1913’te Darjeeling, Hindistan’da doğdu ve 8 Temmuz 1967’de Londra, İngiltere’de vefat etti. Leigh, sinema ve tiyatroda olağanüstü performanslarıyla tanınır ve özellikle iki ikonik film rolü ile hatırlanır: Scarlett O’Hara karakteri “Gone with the Wind” (Rüzgar Gibi Geçti) ve Blanche DuBois karakteri “A Streetcar Named Desire” (Arzu Tramvayı).
Kariyeri:
- Erken Dönem ve Tiyatro:
- Vivien Leigh, Londra’da tiyatro eğitimi aldı ve kariyerine sahne sanatlarıyla başladı.
- Tiyatrodaki ilk önemli başarısı, 1935’te “The Mask of Virtue” adlı oyunda başrolde yer almasıydı. Bu performansıyla büyük beğeni topladı ve dikkatleri üzerine çekti.
- Sinema Kariyeri:
- “Gone with the Wind” (1939): Vivien Leigh, Margaret Mitchell’in aynı adlı romanından uyarlanan bu epik filmde Scarlett O’Hara rolünü canlandırdı. Bu rolüyle En İyi Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü (Oscar) kazandı. Film, büyük bir gişe başarısı elde etti ve Leigh’in dünya çapında tanınmasını sağladı.
- “A Streetcar Named Desire” (1951): Tennessee Williams’ın oyunundan uyarlanan bu filmde Blanche DuBois karakterini canlandırdı. Bu performansıyla ikinci En İyi Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü’nü kazandı. Filmdeki performansı, hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı.
Tiyatro Kariyeri:
- Leigh, Laurence Olivier ile birlikte birçok tiyatro prodüksiyonunda sahne aldı. Olivier ile evliliği, hem kişisel hem de profesyonel hayatında önemli bir yer tuttu.
- Shakespeare oyunlarında sergilediği performanslarla da tanınır. Özellikle “Macbeth” ve “Antony and Cleopatra” gibi klasiklerdeki rolleri büyük beğeni topladı.
Kişisel Hayat:
- Evlilikler: Vivien Leigh, ilk evliliğini 1932’de Herbert Leigh Holman ile yaptı ve bu evlilikten bir kızı oldu. 1940’ta Laurence Olivier ile evlendi. Olivier ile olan evliliği 1960’ta sona erdi.
- Sağlık: Leigh, bipolar bozukluk ve tüberküloz gibi sağlık sorunlarıyla mücadele etti. Bu rahatsızlıklar, hem kişisel hayatını hem de kariyerini etkiledi.



Bette Davis (1908-1989)
Perde Açılıyor (All About Eve-1950), Küçük Bebeğe Ne Oldu (What Ever Happened Baby Jane-1962), Elmacı Kadın (Pocketful of Miracles-1961) filmleriyle tanıdığımız Bette Davis 2 kez Oscar Ödülü kazandı. Bu ödüle toplam 11 kez aday oldu.



Carole Lombard (1908-1942)
33 yaşında bir uçak kazasında hayatını kaybeden Carole Lombard Hollywood’un en yetenekli komedi oyuncularından biriydi. Büyük Macera (To Be Or Not To Be-1942), My Man Godfrey (1936), Mr. and Mrs. Smith (1941) filmleriyle tanınan oyuncu bir kez Oscar ödülüne aday oldu.
Hollywood’un en güzel kadınlarından biri.



Veronica Lake (1922-1973)
Veronica Lake, 1922-1973 yılları arasında yaşamış Amerikalı bir aktris ve model. 1940’ların Hollywood’unun en ünlü yıldızlarından biri olan Lake, özellikle film-noir türündeki rolleri ve ikonik dalgalı, tek gözünü örten sarı saç modeli ile tanınır.
“This Gun for Hire” (1942), “The Glass Key” (1942), “So Proudly We Hail!” (1943) gibi yapımlarda oynadı.
Alan Ladd ile olan kimyası sayesinde birçok filmde birlikte rol aldı.
“I Married a Witch” (1942) filmi, onun en bilinen komedi-fantastik yapımlarından biridir.
Hem güzelliği hem de karizmatik oyunculuğuyla 1940’ların en büyük yıldızlarından biri haline geldi.
Son yıllarında maddi zorluklar çekti ve daha mütevazı bir hayat yaşadı. 1973 yılında kanser nedeniyle 50 yaşında hayatını kaybetti.
Veronica Lake, hâlâ klasik Hollywood’un en unutulmaz aktrislerinden biri olarak anılmaktadır. Özellikle retro Hollywood estetiği denince akla gelen ilk isimlerden biridir.
Rita Hayworth, Lauren Bacall, Jayne Mansfield ve Gene Tierney ile birlikte Jessica Tavşan karakterinin yaratılmasına yardımcı olan beş ilham kaynağından biriydi.
Eski sevgilisi Marlon Brando bir gazetede Veronica Lake’i Manhattan’daki bir barda kokteyl garsonu olarak çalıştığını okuduğunda muhasebecisine ona bin dolarlık bir çek göndermesi talimatını verdi. Gururu nedeniyle parayı asla nakde çevirmedi ama arkadaşlarına göstermek için Miami’deki oturma odasında çerçeveli olarak sakladı.



Catherine Deneuve (22 Ekim 1943)
Catherine Fabienne Dorléac 22 Ekim 1943’de Paris’de doğdu. 1957 yılından itibaren filmlerde rol almaya başlayan ünlü oyuncu, 1992 yapımı Indochine filmiyle en iyi kadın oyuncu Oscar Ödülü’ne aday oldu. En önemli filmleri arasında:
*Les parapluies de Cherbourg (Şerburg Şemsiyeleri)-1964
*Repulsion (Tiksinti)-1965
*Belle de Jour (Gündüz Güzeli)-1967
*La femme aux Bottes Rouges (1974)
*Le Dernier Métro (Son Metro)-1980
*Dancer in the Dark (Karanlıkta Dans)-2000 filmlerini sayabiliriz.
Catherine Deneuve iki kez anne oldu. Christian Vadim (doğumu:1963) ve Chiara Mastroianni (doğumu: 1972). Deneuve’ün kendisinden 1 yaş büyük ablası Françoise Dorléac 1967 yılında henüz 25 yaşında bir trafik kazasında hayatını kaybetti. Françoise Dorléac hayatını kaybettiğinde gelecek vaat eden genç bir oyuncuydu.




Shirley Knight (1936-2020)
Amerikalı aktris Shirley Knight, sanat yaşamı boyunca 180’den fazla film ve dizide rol aldı. The Dark at the Top of the Stairs (1960) ve Sweet Bird of Youth (1962) filmleriyle iki kez en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar Ödülü’ne aday oldu.


Doris Day (1922-2019)
Doris Day, Amerikalı bir şarkıcı, oyuncu ve hayvan hakları aktivistiydi. 1922’de doğan Doris Day, 1950’ler ve 1960’larda Hollywood’un en popüler ve tanınmış yıldızlarından biriydi. Müzik kariyeri boyunca birçok hit şarkıya imza attı, “Que Sera, Sera (Whatever Will Be, Will Be)” gibi. Aynı zamanda birçok başarılı filmde rol aldı, romantik komedilerde ve müzikallerde özellikle başarılıydı. “Pillow Talk”, “Calamity Jane” ve “The Man Who Knew Too Much” gibi filmlerdeki performanslarıyla tanınıyor. Ayrıca hayvan hakları savunucusu olarak biliniyor, hayvanların refahı için çeşitli organizasyonlara destek verdi. 2019’da 97 yaşında vefat etti.




Gina Lollobrigida (1927-2023)
Gina Lollobrigida, İtalyan bir aktris, fotoğrafçı ve heykeltraş. 4 Temmuz 1927’de Subiaco, İtalya’da doğdu ve 16 Ocak 2023’te Roma, İtalya’da hayatını kaydetti. 1950’ler ve 1960’larda uluslararası bir yıldız olarak tanınan Lollobrigida, İtalyan sinemasının önde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilir.
Gina Lollobrigida, sinema kariyerine 1946 yılında başladı. “Pane, Amore e Fantasia” (1953) ve devamı “Pane, Amore e Gelosia” (1954) gibi filmlerle büyük bir çıkış yaptı. Hollywood’da da çalışarak “Beat the Devil” (1953), “Trapeze” (1956), “The Hunchback of Notre Dame” (1956) ve “Solomon and Sheba” (1959) gibi filmlerde rol aldı.
1970’lerden itibaren oyunculuk kariyerini yavaşlatan Lollobrigida, fotoğrafçılık ve heykeltıraşlık alanlarına yöneldi. Dünyanın dört bir yanında fotoğraf sergileri açtı ve önemli kişilerin portrelerini çekti.
- Gina Lollobrigida, kariyeri boyunca birçok ödül kazandı. David di Donatello Ödülleri’nde ve Nastro d’Argento gibi prestijli İtalyan film ödüllerinde başarılar elde etti.
- 2018 yılında, Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan Onur Ödülü’ne layık görüldü.
Gina Lollobrigida, İtalyan sinemasının altın çağının simgelerinden biri olarak kabul edilir ve hem sinema kariyeri hem de sanat alanındaki çalışmaları ile dünya çapında tanınır.


Raquel Welch(1940-2023)
Ödüller
Altın Küre Ödülü: Welch, 1974 yılında The Three Musketeers filmindeki performansıyla En İyi Kadın Oyuncu (Müzikal veya Komedi) dalında Altın Küre kazandı. Welch, sadece bir seks sembolü olarak değil, aynı zamanda yetenekli bir oyuncu olarak da kendini kanıtladı. Farklı türlerdeki rolleri ve uzun süren kariyeri ile Hollywood’daki yerini sağlamlaştırdı. Welch, 1960’lar ve 1970’lerde kadın cinselliği ve güzellik algısını dönüştüren bir figür olarak görülür. Birçok kişi için feminist bir ikon olarak kabul edilmiştir çünkü güzelliğinin ötesinde yetenekleriyle de ön plana çıkmayı başardı.
Raqule Welch 15 Şubat 2023’de Alzheimer hastalığına bağlı komplikasyonlar nedeni ile hayatını kaybetti.



Lauren Bacall (1924-2014)

Jayne Mansfield (1933-1967)
Jayne Mansfield: Hollywood’un Trajik Sarışını
Jayne Mansfield, 19 Nisan 1933’te Pennsylvania’da doğdu. 1950’li ve 60’lı yıllarda Marilyn Monroe’ya rakip gösterilen Mansfield, sadece güzelliğiyle değil, zekâsı ve sahne karizmasıyla da dikkat çekti. IQ’sunun 160 olduğu ve 5 dil konuşabildiği bilinen Mansfield, medyada sıkça yer alarak “blonde bombshell” imajını kendisi için avantaja çevirdi.
Hollywood’daki çıkışını The Girl Can’t Help It (1956) filmiyle yaptı. Ardından Will Success Spoil Rock Hunter? (1957) ve Promises! Promises! (1963) gibi yapımlarda rol aldı. Hem sinema hem de sahne şovlarında cüretkâr tarzıyla dönemin sansasyonel figürlerinden biri oldu.
Mansfield’in özel hayatı da en az kariyeri kadar ilgi çekiciydi. Üç evlilik yaptı ve beş çocuk sahibi oldu. En bilinen çocuğu, ünlü oyuncu Mariska Hargitay’dir (Law & Order: SVU). Ne yazık ki Mansfield, 1967 yılında sadece 34 yaşındayken bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
Jayne Mansfield, hem altın çağ Hollywood’unun parlayan yıldızlarından biri hem de sinema tarihine damga vuran ikonik figürlerden biri olarak hatırlanıyor.

