Last Updated on 10 Temmuz 2022 by Aslıhan Demiralay
Rus yazarların en tanınanlarından biri olan Maksim Gorki’nin otobiyografik kitabı Çocukluğum.
1870’li yıllarda geçen kitap Gorki’nin babasının ölümüyle birlikte değişen hayatına odaklanıyor.
Çocukluğum Kitabı Konusu
Henüz 5 yaşında olan Aleksey Peşkov’un hatıraları babasının ölümüyle başlıyor. Eşini kaybettiği için çok üzgün olan annesi ve onları memleketi Nijni Novgorod’a götürmek için gelen anneannesi ile birlikte bir gemi yolculuğuna çıkar. Genç Aleksey yeni tanıdığı anneannesi ile çok güzel bir ilişki kurarken, annesinin ondan hızla uzaklaştığını fark eder.
İlgili Yazı: En İyi Rus Romanları
Nijni Novgorod’a vardıklarında ailenin diğer üyeleri ile de tanışan Aleksey bu gürültücü ve şiddete meyilli aile karşısında ne yapacağını bilemez. Büyük annesi ne kadar sevecen, eğlenceli ve iyi niyetliyse, büyük babası da o derece şiddete meyilli, sert ve paraya düşkün bir adamdır. Dayılarının da büyükbabadan aşağı kalmadığını eklemek gerekir.
Annesinin kalabalık ailesi ile yaşamaya başlayan Aleksey daha önce karşılaşmadığı bir şiddet ortamı ve gergin bir ev hayatı ile karşılaşır.
Annesinin O’nu terk edip bir adamla yaşaması nedeniyle büyük annesi tek sığınağı olur.
Hem büyük annesi hem büyük babası dindardır ama aynı dine inanmalarına rağmen sanki başka bir Tanrı’ya inanıyormuş gibi bir izlenim vardır. Büyük annesinin Tanrı’sı anlayışlı ve bağışlayıcı iken büyük babasının ki yargılayıcı ve korkutucudur.
Büyük annesinin eğlenceli ve güzel hikayelerini dinleyerek büyümeye çalışan Aleksey büyük babasının şiddetine de maruz kalır. Maddi durumu kötüleşen büyük babası giderek cimri bir adam olurken hayat biraz daha zorlaşır.
Herkesin herkese düşman olduğu bir evde yaşam hiç kolay değildir. Her türlü şiddet günlük hayatın bir parçasıdır. Eğitim görememiş, açlıkla tokluk arasında gidip gelen ve ölümü kanıksayan insanlar birbirlerine karşı da çok acımasız bir hale gelirler.
Sadece 4-5 yıllık bir dönemi anlatan kitapta dönemin bir panoramasını, günlük hayatı ve insanların yaşamını anlamak mümkün. Okuyucu yazarın usta kalemi sayesinde yaşananların içindeymişcesine olaylara tanık olma fırsatını yakalar.
Gorki’nin Çocukluğum kitabının devam niteliğinde yazdığı Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim eserleri de biyografisinin parçalarıdır.
Maksim Gorki’nin Hayatı
Maksim Gorki, Alexei Maximovich Peshkov adıyla 28 Mart 1868’de doğdu. 5 yaşında babasının ölümüyle annesinin memleketi olan Nijni Novgorod’a göç etti. Annesinin kalabalık ailesiyle yaşamaya başlayan Gorki 11 yaşında annesinin de ölümüyle öksüz kaldı.
Anneannesi ve büykbabası ile yaşayan Gorki, sadece kısa bir süre okula gitme fırsatı buldu. Genç yaşta çalışma hayatına girmek zorunda kalan yazar bu yolla işçi sınıfının hayatını yakından gözleme fırsatı bulur.
1892 yılında bir gazetede çalışmaya başlayan Gorki ilk hikayesi olan Çelkaş’ın basılmasıyla beraber tanınmaya başladı.
Bir çok hikaye yazan Gorki’nin ilk romanı Foma basıldı. Çarlık rejimine karşı açık bir muhalefet sergiledi ve Lenin’le dostluk kurdu.
Stalin yönetiminin giderek baskıları artırması ve Sergey Kirov’un suikasta uğraması sonucu Gorki bir nevi ev hapsinde yaşamaya başlar.
Gorki 1936 yılında şüpheli şartlar altında ölür ve ölümünden sonra 1938 yılında bir mahkeme sırasında Sovyet İç İşleri Halk Komiserliği tarafından öldürüldüğüne dair kanıtlar ortaya çıktı.

Maksim Gorki’nin En Önemli Eserleri
Ana, Gorki’nin 1906 yılında yazdığı bu kitap 1905 Devrimine adanmıştır. Sınıf çatışmalarını, işçileri, dönemin zorlu çalışma şartlarını içeriden bir bakış açısıyla anlatır.
Artamonovlar, Maksim Gorki’nin 57 yaşındayken kaleme aldığı bir eser. Yazarın bir ailenin 3 kuşağını anlattığı romanda Rusya’da köleliğin kaldırılmasından itibaren ülkenin geçirdiği evreleri anlatıyor.