Last Updated on 17 Mart 2023 by Aslıhan Demiralay
“Ben bir hiçim. O akşam, bir kafenin terasında oturan soluk bir gölgeden ibaret bir hiç.”
Karanlık Dükkânlar Sokağı; Fransız yazar Patrick Modiano tarafından 1978’de yazılmış, dilimize Ekin Özlü Akseki tarafından çevrilmiş, Can yayınları tarafından 2020 yılında basılmış bir roman. Yazar bu kitabı ile Goncourt Ödülü’ne layık görüldüğü gibi 2014 yılında da Nobel Edebiyat Ödülü’nü de aldı.
Karanlık Dükkânlar Sokağı Konusu
Bir kaza sonucu hafızasını kaybeden ve kendine yeni bir kimlik yaratan Guy Roland, özel dedektiflik yaparak yaşamını sürdürmektedir. On yıl sonra gerçek kimliğini bulmaya karar verir ve kahramanımızın yolculuğu başlar. Bu yolculuk boyunca Roland zaman zaman çıkmaz sokaklara saparken, zaman zaman da tünelin ucunu işaret eden ipuçları ile karşılaşır.
Roland’ın kimliğini bulma yolculuğuna eşlik ederken karşımıza bir sürü isim, adres çıkar. Gidilen her adres, konuşulan her kişi bizi yeni bir adıma yönlendirir. Ancak bu duraklarda Roland’ı bekleyenler kimi zaman ilgisiz kişiler, boş evler, yanlış adresler olurken kimi zaman da beklenmedik, zihin açıcı bir fotoğraf olur. Tabii ki roman boyunca kahramanımızın bu süreçteki inişli çıkışlı ruh hallerine, umuduna, hayal kırıklıklarına biz de şahit oluruz. Sayfalar ilerledikçe Roland aklına gelen anı kırıntılarıyla, edindiği yeni bilgileri birleştirir ve zaman içinde bazen ileri, bazen geri giderek yolculuğu tamamlarız.
Karanlık Dükkânlar Sokağı sade dille yazılmış bir kitap; bunun yanında çok sayıda isim, adres, zaman bilgisi barındırdığından dikkatli okunması gerekiyor. İkinci Dünya Savaşı’nın izlerini taşıyan mekânların, hüzünlü insanların arasında, üzerinize çöken ağırlıkla beraber ilerliyorsunuz bu anlatıda. Modiano’nun atmosfer yaratma konusunda başarılı olduğunu, okuyucuyu sürekli tetikte ve bir sisin içerisinde yürüttüğünü söylemeliyim. Yazar elinizi öyle bir noktada bırakıyor ki yolculuğun hangi kısmı gerçekti, hangi kısmı Roland’ın hayal gücüydü, kararı vermek size kalıyor.
Karanlık Dükkânlar Sokağı Son Söz
Siz de bellek, kimlik gibi konulara ilgi duyuyorsanız, iz sürmeye meraklıysanız, aktif okuma seviyorsanız Karanlık Dükkânlar Sokağı’nı okumanızı tavsiye ederim. “Kim bilir belki bizim de hayatımız kimliğimizi aramakla geçiyordur” deyip, sizi Roland’ın sözleri ile baş başa bırakayım;
“Bu gerçekten benim hayatım mı? Yoksa bir başkasının hayatını mı yaşıyorum?”