Last Updated on 13 Ocak 2024 by Aslıhan Demiralay
“Yazı masasının çekmecesinden tabancayı aldım ve ateş ettim. Alnının ortasına ateş ettim”
İşte Böyle Oldu Kitabı Konusu
Natalia Ginzburg’un 1947’de yazdığı, dilimize Şemsa Gezgin tarafından çevrilen, 2022’de Can Yayınlarınca basılan “İşte Böyle Oldu”, daha ilk paragraftan bize vurucu bir final sunarak başlıyor. Kitabın ana kahramanı olan kadın, aynı zamanda da anlatıcımız, bir pansiyonda yalnız başına yaşar, öğretmenlik yapar. Pansiyona gelip giden ve onunla ilgilenen Alberto ile aralarında bir arkadaşlık başlar. Kahramanımız ilk başlarda hoşlanmadığını belirttiği bu adama, belki sevilme ihtiyacından, belki gördüğü ilgiden ötürü çekim duyar ve onunla evlenmek için adeta kendini ikna eder. Evlenirler, çocukları olur ancak ilişkilerinde baştan beri eksik olan “o şey” her zaman aralarında durur. Buna Alberto’nun ilgisizliği ve sadakatsizliği de eklenince zaten sıkıcı olan evlilikleri çekilmez bir hal alır. İlişkideki sıkıntılar arttıkça romanın sonundaki cinayete de adım adım yaklaşmış oluruz.
Ginzburg bu novellasında aslında evliliğin monoton doğasından ve kadının bunun içine sıkışmışlığından bahsediyor. Kahramanımız ayağı taşa her takıldığında gerçeği görüyor ancak aksak evliliklerini hayalindeki evlilik modeline oturtmaya çalışmaktan da vazgeçmiyor. Hep bir noktada Alberto’nun ona ilgi göstereceğini, onu seveceğini bekliyor, çünkü Alberto ona her seferinde “Hayatta sahip olduğu tek şey” olduğunu söylüyor.
“Kuşaklar boyunca yeryüzündeki kadınlar beklemekten ve katlanmaktan başka bir şey yapmamışlardır; Sevilmeyi, evlenmek için seçilmeyi, anne yapılmayı, aldatılmayı beklemişlerdir. Ginzburg’un kadın kahramanları da böyledir.” demiş Italo Calvino. Yazarımız “İşte Böyle Oldu” da tam da böyle bir kahraman yaratıyor ve onun “bekleyenden”, harekete geçip silahı eline alan kadına dönüşümünü şahane bir akıcılıkla, sadelikle, sürekli artan bir gerilimle anlatıyor. Roman yalın, net cümlelerle öyle bir tempo içerisinde ilerliyor ki; kitabı elinden bıraksa da okuyucuya başka şeyle meşgul olma şansı vermiyor.
İşte Böyle Oldu Kitabı
Calvino’nun “Natalia Ginzburg yeryüzünde kalan son kadın. Öbür insanların tümü erkek” dediği gibi, yazarın “kadın olmayı, kadınlık hallerini” de çok güzel ve tam da olduğu gibi anlattığını söylemeden geçemeyeceğim.
Psikolojik gerilim seviyorsanız; kolay akan, tempolu, vurucu anlatımıyla “İşte Böyle Oldu” tam size göre. Yazımı, kitaptan bir alıntıyla bitirmek istiyorum;
“Ondan ayrıldığım zaman kendimi yorgun hissediyordum, yatağa uzanıyor ve bir zamanlar kurduğum hayalleri düşünüyordum. Artık hayal kuramayacak kadar aptallaşmıştım.”
Kadınlar olarak; hayallerimizi rafa kaldırmak zorunda kalmadığımız, bizi aptallaştırmasına izin vermediğimiz ilişkiler içinde olmak dileğiyle, keyifli okumalar…
