Last Updated on 23 Aralık 2022 by Aslıhan Demiralay
“Aşk dağları yerinden oynatabilir,
ama sevdiğin kişiyi kurtarmaya yetmez.”
Acı ve Zafer-2019
“Acı ve Zafer”, orijinal adıyla “Dolor y Gloria”; yönetmenliğini ve senaristliğini Pedro Almodovar’ın yaptığı, 2019 yapımı bir dram. Filmin başrollerinde Antonio Banderas, Asier Etxeandia, Penélope Cruz, Julieta Serrano ve Leonardo Sbaraglia yer alıyor. Antonio Banderas bu rolüyle 2019 yılında Cannes Film Festivali En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü almıştı.
Dünya prömiyerini 72. Cannes Film Festivali’nde gerçekleştiren “Pain and Glory”, yönetmenin kendi hayatından kesitler taşıyan bir film. Ancak anlatım o kadar duru ve samimi ki; otobiyografik özellikler taşıyan bu filmi izlerken, yönetmenin hayatına özel olarak merak duymasanız bile ilgiyle takip ediyorsunuz hikâyeyi.
Acı ve Zafer Filmi Konusu
Salvador Mallo (Antonio Banderas) uzun yıllardır film çekmeyen, neredeyse bir münzevi hayatı süren, hastalıklarıyla boğuşan bir yönetmendir. Bir film söyleşisi için eskiden beraber çalıştığı ve bir süredir dargın olduğu dostu Alberto Crespo (Asier Etxeandia) ile bir araya gelmek durumunda kalır. Bu zorunlu buluşma dalgalı bir arkadaşlık ilişkisinin başlangıcı olsa da hem Salva’yı çocukluğuna götürecek hem de her ikisine de yeni kapılar açacaktır. Filmin sonunda yönetmenin izleyicilere bir sürpriz yaptığını da söylemeden geçemeyeceğim.
Filmde; Salvador’un çocukluğunun geçtiği 60’lı yıllar, annesi ile Valencia’ya göç edişleri, Madrid’de yaşadığı ilk aşk, yolunu sinemadan yana çizmesi kimi zaman geriye dönüşlerle izleyiciye verilirken kimi zaman da Salvador’un şimdiki yaşamında bıraktığı izler yoluyla anlatılıyor. Salvador bugününe etki eden tercihleri, anıları, zorunlulukları ile yüzleşirken hissettiği duygular, yaşadığı iniş çıkışlar abartılmadan, tam kararında anlatılmış. Almodovar’ın şahane renk skalası ile bu duru akış birleşince, bazı sahneler usta bir sanatçının fırçasından çıkmış tablolara dönüşmüş âdeta.
Acı ve Zafer Filmi Son Söz
Hani bir arkadaşınızla bir araya gelirsiniz de o size unutamadıklarını, boğazındaki düğümleri, ağrılarını, çocukluğunun köşe başlarını, yüreğine yer eden eski aşklarını anlatır ya; hani siz de dinlerken kimi zaman onun adına duygulanır, kimi zaman onun hikâyesi üzerinden kendinizle hesaplaşırsınız ya, işte öyle bir film “Acı ve Zafer”. Siz de bu hikâyeye ortak olmak isterseniz, film şimdi Netflix’te, gösterimde. Sıcaklığı ve samimiyeti ile ruhunuza, renkleri ve sanat eserlerini andıran sahneleri ile gözlerinize hitap edeceğinin garantisini verebilirim. Keyifli seyirler…