Last Updated on 8 Aralık 2022 by Aslıhan Demiralay
Leni Riefenstahl-Hitler’in Yönetmeni
Leni Riefenstahl dünyanın en etkili propaganda filmlerini çeken kadın yönetmen olarak tanındı. Leni Riefenstahl’ı ve sanatını tartışmalı hale getirense Nazilerin propagandası için kullanılan filmleri yönetmesi.
Leni Riefenstahl’in Hayatı
1902 yılında Berlin’de Helene Bertha Amalie “Leni” Riefenstahl ismiyle doğan Leni Riefenstahl çocukluğunda iyi bir yüzücü ve dansçıydı. 1924 yılında Der Berg des Schicksals filminin afişini gördükten sonra aktris olma isteğini keşfetti. 1925 ile 1929 yılları arasında beş tane başarılı filmde rol aldı.1932 yılında kendi filmini çekmeye karar verdi ve Das Blaue Licht isimli filmin yönetmenliğini yaptı. Weimar Cumhuriyeti döneminde yönetmenlik yapan bir kaç kadının arasına girmiş oldu.
1935’ten sonra Nazi propaganda filmlerinin yönetmenliğini üstlendi ve dünya çapında tanınması da bu filmler sayesinde oldu. 1935 yılında Triumph des Willens (Türkçe adıyla İradenin Zaferi) belgesel filmini çekti. Nasyonel Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP)’nin Nürnberg şehrinde ki 6.kongresini anlatan film bir belgeselden çok bir propaganda filmi idi. Film Leni Riefenstahl’e bizzat Adolf Hitler tarafından sipariş edilmişti. Filmin ismi de Nazi liderin isteğiyle belirlenmişti. Yapım aşamasında tamamen NSDAP’nin olanaklarını kullanan yönetmen nasyonel sosyalist devleti yücelten epik bir film yaptı. Filmde 30 kameraman ve sayısız teknisyen görev aldı. Parti gönüllüleri Riefenstahl ne isterse anında yerine getiriyordu. İstenen yerlere kuleler, köprüler kuruluyor ve sınırsız mali imkanlar kullanılıyordu. 400 km ham film kullanılmıştı ve 61 saatlik görüntü mevcuttu, 6 aylık kurgu aşamasından sonra 2 saatlik film ortaya çıkmış oldu. Almanya dışında bir çok ülkeden ödül alan film sonra ki yıllarda da bir çok film, reklam ve belgesele ilham kaynağı oldu. Etkileyici müzikleri Herbert Windt tarafından yapılan filmin senaryosunu Riefenstahl, Walter Ruttmann’la birlikte yazdı.
Bu filmden sonra Riefenstahl Alman ordusu hakkında 28 dakikalık Tag der Freiheit:Unsere Wehrmacht (Özgürlük Günü: Silahlı Kuvvetlerimiz) isimli filmi çekti. Bu film de Nürnberg de Nazi Partisi kongresinde çekildi.
Hitler daha sonra Riefenstahl’ı 1936 Berlin Olimpiyat Oyunlarını çekmesi için davet etti. Olympia isimli kısa filmi çekti. Daha sonra iki uzun film halinde 1936 olimpiyat oyunları ayrıntılı olarak gösterildi. İlk film Olympia Fest der Völker ikinci film Olympia Fest der Schönheit ismiyle 1938 yılında Hitleri’in 49.doğum gününde gösterime girdi. 3.Reich tarafından finanse edilen filmler yenilikçi sinema teknikleriyle dikkat çekti.
Film gösterime girdikten sonra Riefenstahl bir Amerika tanıtım turuna çıktı. Filmler Amerika’nın çeşitli yerlerinde gösterime girdi. Henry Ford, Walt Disney gibi isimlerle bir araya geldi.
1 Eylül 1939’da Almanya Polonya’yı işgal ettiğinde Riefenstahl Polonya’da Alman askerleri korumasında askeri üniforma ve belinde silahı ile fotoğraflandı. Hitler savaş muhabiri olarak O’nu Polonya’ya göndermişti. Daha sonra anılarında bazı cinayetlere tanık olduğunu engellemeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını ayrıca öldürülen kurbanların yahudi olduğunu anlamadığını da anlattı. 5 Ekim 1939’dan sonra Polonya’dan ayrıldı ve Nazilerle ilgili film çekmemeyi tercih etti.
14 Haziran 1940’ta Paris Alman birlikleri tarafından işgal edilince Hitler’e bir telgraf çekerek O’nu minnet duygularıyla tebrik etti. Savaştan sonra bu hareketini “herkes savaşın bittiğini düşünüyordu ” şeklinde savundu. Hitler’le 12 yıl boyunca arkadaş olan Riefenstahl 1944 yılında kardeşi Rus cephesinde öldüğünde führerle ilişkisine mesafe koymayı tercih etti.
Daha sonra birkaç belgesel daha çekti.

1940’ta Mittenwald yakınlarında Tiefland isimli bir film üzerine çalışmaya başladı. Hitler’in emriyle Alman hükümeti yönetmene 7 milyon mark ödedi. Filmde İspanyol köylüleri oynamak için kullanılan figüranlar Çingene toplama kamplarından getirilmişti.1942 ‘de Berlin yakınlarında film çekerken yine bir kamptan çingeneler getirilmişti. Riefenstahl savaştan sonra bu insanların yaşamaya devam ettiğini ve onlarla görüştüğünü söyledi. Ancak film yapımcısı Nina Gladitz kamplardan bu insanları bizzat Riefenstahl’in seçtiğini iddia etti ve Riefenstahl Gladitz’i mahkemeye verdi. Mahkeme Riefenstahl’in insanların kamptan geldiğini bildiğine ancak film çekiminden sonra Çingenelerin Auschwitz’e gönderileceğini bilmediğine karar verdi. Ekim 1944’de Tiefland’ın çekimleri Prag’a taşındı. Pahalı çekimler ve sınırsız imkanlar kullanmaya devam etti ancak film 1954 yılına kadar gösterime girmemiştir.
Riefenstahl Hitler’i en son 21 Mart 1944’te Peter Jacob ile evlendiği zaman gördü. Ancak bu evlilik 1946’da sona erdi. Savaş bittiğinde Berlin’den kaçtı ve evine vardığında Amerikan birlikleri evini çoktan ele geçirmişti. Riefenstahl savaştan sonra Tiefland filmini tamamlayıp gösterime soktu ancak Cannes Film Festivali yönetimi filmi festivale kabul etmedi. Leni Riefenstahl 101 yaşında ölmesine rağmen Riefenstahl bir daha uzun metrajlı film çekemedi.
Savaştan sonra Naziler tarafından büyülendiğini politik olarak naif olduğunu ve savaş suçları hakkında hiç bir bilgisi olmadığını iddia etti. 1945-1948 yılları arasında Almanya’da ki çeşitli hapishane kamplarında tutuldu. Daha sonra bir süre de ev hapsi cezası aldı. Hayattaki en büyük pişmanlığının Hitler’le tanışması olduğunu söylemesine rağmen Nazilerle ilişkisi her zaman belirsiz olarak kaldı. Savaştan sonra bir açıklamasında Riefenstahl şunları söyledi:
“Ne için özür dilemem gerektiğini bilmiyorum. Bütün filmlerim büyük ödüller kazandı.”
Lenı rıefenstahl
1950’li ve 60’lı yıllarda birçok kez film çekmek için adımlar atsa da ciddi bir direnişle karşılaştı ve bu amacına ulaşamadı.
1950’lerde Afrika’ya ilgi duymaya başladı. Nubu kabilesini fotoğrafladı. Fotoğraf üzerine çeşitli kitaplar yayınladı ve su altı fotoğrafçılığı ile ilgilendi.


Leni Riefenstahl’in Ölümü
2003 yılında 101.doğum gününü kutladıktan sonra Almanya’da ki evinde hayatını kaybetti.
Leni Riefenstahl sinematografik açıdan çok yetenekli ve yenilikçi olmasına rağmen siyasi olarak her zaman tartışmalı bir figür oldu.