Last Updated on 24 Eylül 2024 by Aslıhan Demiralay
Sean Connery
James Bond denince belki de akıllara gelen ilk isim olan Sean Connery 31 Ekim 2020’de hayata gözlerini yumduğunda 90 yıllık bir efsaneydi.
25 Ağustos 1930’da Fountainbridge, Edinburgh’da doğdu.13 yaşında okulu terk eden Connery, Kraliyet Donanması’na girmeden önce çeşitli işlerde çalıştı.
Hayatını kazanmak için cankurtaranlık, tablo modelliği ve kamyon şoförlüğü gibi işler yaparken vücut geliştirme ile de ilgilendi.tama
Sanatçı Richard Demarco, Connery’nin resimlerini çizen sanat öğrencilerinden biriydi ve O’nu şu şekilde tarif etti:
Kelimelerle anlatmak için fazla güzel, orijinal bir Adonis..
Richard Demarco
Aynı zamanda futbolda oynayan Connery, bir futbolcunun kariyerinin çok kısa olduğunu düşünerek lokal bir tiyatroda çalışmaya başladı. Daha sonra bu tercihini “Yaptığım En Akıllıca Hareket” diye nitelendirdi.
1950 yılında Bay Kainat yarışmasına katılan Connery bu yarışmada 3.oldu.
1954 yılında Broadway’de bir oyunda rol almaya başlamıştı bile. Amerikalı aktör Robert Henderson Connery’yi kendi kendine eğitmesi için teşvik etti ve diksiyon dersi almaya ikna etti.
Sean Connery beyaz perdede 1954 yapımı “Lilacs in the Spring” filminde figüran olarak ilk filmine imza attı.
1957 yılında ilk baş rolünü aldı, Requiem for a Heavyweight filminde Hollywood efsanesi Jack Palance rol almak istemeyince rol Sean Connery’ye verildi.
James Bond Serüveni
Yapımcılar Cubby Broccoli ve Harry Saltzman Sir Ian Flemming’in romanlarının film hakkını aldılar ve James Bond’u oynaması için bir aktör arayışı içindeydiler.
Adaylar arsında Richard Burton, Cary Grant, Rex Harrison hatta Lord Lucan bile vardı.
Yönetmen Terence Young, Connery’yi kanatları altına aldı ve Connery’yi lüks restoranlara, kumarhanelere götürdü ve onu biraz kaba bir İskoçyalı’dan sofistike bir ajana çevirdi ve yıl 1962’ydi.
Film için kullanılan formül kazanan bir karışımdı: Egzotik mekanlar, seks ve aksiyon sahneleri…
James Bond’un unutulmaz repliği;
Bond
James Bond
Film gişede büyük başarı sağladı hatta Başkan John Kennedy Beyaz Saray’da özel bir gösterim talep etti.
İlk film Dr.No’yu Rusya’dan Sevgilerle (From Russia With Love/1963), Altınparmak (Goldfinger/1964), Yıldırım Harekatı (Thunderball/1965) ve İnsan İki Kere Yaşar (You Only Live Twice/1967 ) filmleri takip etti.
İnsan İki Kere Yaşar filminden sonra Sean Connery Bond karakterinden yorulmuştu ve sadece bir rolle anılmak istemiyordu. Bu sebeple 007 James Bond Kraliçenin Hizmetinde (On Her Majesty’s Secret Service)-1969 filmini geri çevirdi ve rolü Avustralyalı aktör George Lazenby aldı.
Filmin çok başarılı olmaması nedeniyle yapımcılar Saltzman ve Broccoli, Sean Connery’yi Bond rolüne geri dönmeye ikna ettiler.
Ölümsüz Elmaslar (Diamonds Are Forever/1971) filmiyle Saen Connery Bond rolüne geri döndü. Yapımcılar Sean Connery’ye 1,25 milyon dolarlık rekor bir ücret ödedi. Connery bu parayla İskoç Uluslararası Eğitim Vakfı’nı kurdu.
Connery Bu dönemde bir Alfred Hitchcock filmi olan Marnie’de, İkinci Dünya Savaşı draması olan The Hill’de ve yakın arkadaşı Michael Caine’le The Man Who Would Be King filminde rol aldı.
1983 yılında tekrar Bond rolüne girdi. İnsan Gibi Yaşa (Never Say Never Again) filminin adını Connery’nin eşi önerdi. Çünkü Sean Connery daha önce asla Bond karakterini tekrar oynamayacağını söylemişti.
1986 yılında büyük bir sinema başarısı olan Umberto Eco’nun romanından uyarlanan Gülün Adı (The Name Of The Rose) filminde oynadı. Bu rol Connery’ye en iyi erkek oyuncu dalında Bafta Ödülü getirdi.
Ertesi yıl bir mafya yakalama öyküsü olan Dokunulmazlar (The Untouchables) filminde rol aldı ve karizmasıyla filmi başka bir yere götürdü.
Bu filmdeki rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu Oscar’ını kazandı. Indiana Jones Son Macera(Indiana Jones and the Last Crusade ) ve Kaya (The Rock) gibi gişe başarısı yüksek filmlerde oynayan aktör 2006 yılında Amerikan Film Enstitüsü’nden Yaşam boyu Başarı ödülü aldı ve emekli olduğunu açıkladı.
Sean Connery emekliliğine 2012 yapımı animasyon filmi Sir Billie’nin seslendirmesi için ara verdi.
Sean Connery’nin Özel Hayatı
Sean Connery 1962 yılında Avustralya’lı aktris Diane Cilento ile evlendi. Bu evlilikten Jason adını verdikleri bir oğulları oldu. Jason da babasının izinden giderek oyuncu oldu. Çift 1974 yılında boşandı.
Sean Connery 1975 yılında Micheline Roquebrune ile evlendi. Yaşamını yitirene dek bu evlilik devam etti.
2000 yılında Kraliçe tarafından şövalye ilan edilerek Sir unvanını aldı.
Sean Connery 31 Ekim 2020’de Bahamalar da ki evinde uykusunda yaşamını kaybetti. Vefatından sonra eşi Connery’nin bir süredir demans hastası olduğunu açıkladı.
Sean Connery’nin oğlu Jason Connery’nin açıklaması :
Babamı tanıyan ve seven herkes için üzücü bir gün.
Jason Connery
Sean Connery’nin En İyi Filmleri
- Dr. No (1962)
- Yönetmen: Terence Young
- Konusu: Sean Connery’nin ilk kez James Bond olarak karşımıza çıktığı film, Bond’un Jamaika’da gizemli bir bilim insanı olan Dr. No’nun planlarını bozmaya çalışmasını konu alır. Bu film, James Bond serisinin başlangıcını oluşturur ve Connery’nin Bond rolüyle ünlü olmasını sağlar.
- From Russia with Love (1963)
- Yönetmen: Terence Young
- Konusu: James Bond, Soğuk Savaş döneminde İstanbul’a giderek bir Rus konsolosluk çalışanının kaçışına yardım ederken, aynı zamanda tehlikeli bir casus örgütüyle karşı karşıya kalır. Connery’nin Bond olarak performansı, karakterin şöhretini artırmıştır.
- Goldfinger (1964)
- Yönetmen: Guy Hamilton
- Konusu: Bond, milyarder Auric Goldfinger’ın Fort Knox’taki altın rezervlerine yönelik bir planını ortaya çıkarmaya çalışır. Film, Bond serisinin en sevilen ve tanınmış yapımlarından biri olarak kabul edilir. Connery’nin karizmatik performansı, filmi unutulmaz kılar.
- The Untouchables (1987)
- Yönetmen: Brian De Palma
- Konusu: 1930’larda Chicago’da geçen film, Al Capone’a karşı mücadele eden federal ajan Eliot Ness ve ekibinin hikayesini anlatır. Connery, sert ama bilge bir polis olan Jim Malone’u canlandırdı ve bu rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Oscar kazandı.
- Indiana Jones and the Last Crusade (1989)
- Yönetmen: Steven Spielberg
- Konusu: Connery, Harrison Ford’un canlandırdığı Indiana Jones’un babası Henry Jones Sr. rolünde yer alır. Film, Kutsal Kâse’nin peşinde olan baba-oğul maceralarını anlatır. Connery’nin babacan ama eğlenceli performansı, filmi özel kılar.
- The Hunt for Red October (1990)
- Yönetmen: John McTiernan
- Konusu: Soğuk Savaş döneminde geçen filmde, Connery, Sovyet denizaltı kaptanı Marko Ramius’u canlandırır. Ramius, denizaltısını Amerika’ya teslim etmeye çalışırken iki ülke arasında gerilim artar. Connery’nin etkileyici ve otoriter performansı, filme derinlik kattı.
- Thunderball (1965)
- Yönetmen: Terence Young
- Konusu: James Bond, çalınan iki atom bombasını geri almak için Bahamas’a gider. Film, serinin dördüncü Bond filmi olup, su altı aksiyon sahneleriyle öne çıkar.
- The Rock (1996)
- Yönetmen: Michael Bay
- Konusu: Alcatraz hapishanesinde rehin alınan bir grup turisti kurtarmak için eski bir mahkum ve bir kimyagerin iş birliği yapmasını konu alır. Connery, eski bir İngiliz casusu olan John Mason’u canlandırdı. Film, aksiyon ve gerilim türünde oldukça başarılı bulundu.
- You Only Live Twice (1967)
- Yönetmen: Lewis Gilbert
- Konusu: Bond, Japonya’da bir uzay aracı kaçırma olayını araştırırken, uluslararası bir komplonun ortasına düşer. Connery, beşinci kez Bond rolünde yer alır ve bu filmde Japon kültürü ve teknoloji unsurları öne çıkar.
- Diamonds Are Forever (1971)
- Yönetmen: Guy Hamilton
- Konusu: Bond, Afrika’dan çalınan elmasların Amerika’ya kaçırılmasını ve bu işin arkasında olan kötü adam Blofeld’in planlarını ortaya çıkarmak için mücadele eder. Connery, Bond rolüyle altıncı kez geri dönmüştür.
- Finding Forrester (2000)
- Yönetmen: Gus Van Sant
- Konusu: Connery, genç bir yazara akıl hocalığı yapan münzevi ve yaşlı bir yazar olan William Forrester’ı canlandırır. Drama türündeki bu filmde, Connery’nin duygusal ve derin performansı, eleştirmenlerce beğenildi.
Sean Connery’nin En Önemli Filmleri
The Longest Day (En Uzun Gün/1962)
Marnie (Hırsız Kız)-1964 Yönetmen Alfred Hitchcock
The Hill/1965 Yönetmen Sidney Lumet
A Fine Madness /1966 Yönetmen Irvin Kershner
The Molly Maguires/1970 Yönetmen Martin Ritt
The Anderson Tapes/1971 Yönetmen Sidney Lumet
The Offence/1973 Yönetmen Sidney Lumet
Highlander (İskoçyalı/1996) Yönetmen Russell Mulcahy