Last Updated on 9 Şubat 2023 by Aslıhan Demiralay
Soğuk Deri-Albert Sánchez Piñol
“Dünya kötü insanlarla, çok kötü insanlarla dolu. Ancak saf bir adam, insanların iyi olduğuna inanabilir.”
Soğuk Deri; Katalan yazar Albert Sánchez Piñol’un ilk romanı. 37 farklı dile çevrilen roman Yıldız Ersoy Canbolat tarafından dilimize çevrilmiş, 2018 yılında Jaguar Kitap tarafından yayımlanmış. Tür olarak her ne kadar bilimkurgu olarak tanımlansa da felsefi sorgulama ve tespitlere yoğunluklu olarak yer vermesiyle bu ilginç romanı bir türe hapsetmenin haksızlık olacağını düşünüyorum.
Soğuk Deri Romanı Konusu
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Antarktika yakınlarındaki küçük bir adaya, bir yıl görev yapmak üzere bir meteoroloji uzmanı gelir. İnsanlardan, savaştan, vahşetten kaçmak üzere buraya gelen adam bir süre sonra kendini başka türlü bir savaşın içinde bulur. Deniz fenerinde görevli Batis ve kendisinden başka insan yoktur adada. İlk başta her şey çok dingin gözükürken, havanın kararması ile adanın gizemi ortaya çıkar ve kahramanımızın “kafa dinlemek” amacıyla kaçtığı bu ada adeta bir mücadele alanına dönüşür.
Romanda, bu iki adamın “adalılar” ile mücadele hikâyesi altında, esas olarak insanın benmerkezciliği, düşmanını kendi yaratması, istilacılığı ve acımasızlığı anlatılıyor. İnsanların, ufacık bir adada bile olsalar orayı parçalara ayırmaları, bunların üzerinde hak iddia etmeleri, “sınırlar” çizmeleri, savaşmayı anlaşmaktan daha kolay görmeleri… Ve tabii ki insanın bulunduğu doğaya uyum sağlamak yerine orayı kendi konforuna, anlayışına göre değiştirme çabasına tanık oluyoruz.
Kitap bittiğinde esas olarak bende yarattığı his, huzursuzluk oldu. Hatta bu his anlatıya o kadar sinmiş ki, kitabın kapağını görmek bile yetiyor o tedirginliği hatırlamaya. Anlatı boyunca devam edem gerilim ve aksiyon; merakı da beraberinde getiriyor ve kitap “ne olacak” hissi ile okuyucuyu alıp sürüklüyor.
Soğuk Deri Romanı Son Söz
Bu romanda beni en çok etkileyen şey, ana kahramanla beraber okuyucuyu da savaş havasına sokması, sonra yine onunla eş zamanlı biçimde kendisine, “ben ne zaman bu kadar şiddet yanlısı oldum” dedirtmesi oldu sanırım. İnsanın kendi ilkel doğası ile yüzleşmesi de diyebiliriz buna. Bilimkurgu türünden, gerilimli anlatılardan hoşlanıyorsanız; bir de üzerine, içinizdeki ilkel dürtülerle yüzleşmeye hazırsanız, Soğuk Deri’yi okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar!
Bu Yazıyı Beğendiyseniz Bunlar da İlginizi Çekebilir:
