Last Updated on 10 Ağustos 2023 by Aslıhan Demiralay
Elizabeth Short Cinayeti
Black Dahlia Cinayeti 1947 yılında gerçekleşen, üzerinden 70 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen çözülememiş bir cinayet. Hollywood’a Amerikan Rüyasını yaşamak ve film yıldızı olmak için gelen genç bir kızın henüz 22 yaşında son bulan hikayesi.
Elizabeth Short Kimdir?

Elizabeth Short, 29 Temmuz 1924 tarihinde 5 çocuklu bir ailenin 3.çocuğu olarak Boston’da dünyaya geldi. Aile daha sonra Main’e yerleşti. 1929 krizinde baba Cleo Short’un işleri bozuldu ve aile birikimlerini kaybetti. 1930 yılında Cleo Short’un arabası nehir kenarında bulundu ve adamın intihar ettiği var sayıldı.
Elizabeth 15 yaşında ciddi bir akciğer ameliyatı geçirdi ve lise 2.sınıfta liseyi terk etti.
1942 yılında ailenin hayatında çok ilginç bir olay yaşandı. Öldüğü kabul edilen Cleo Short, eski eşine bir özür mektubu gönderdi ve aslında hayatta olduğunu ve California’da yeni bir hayata başladığını yazdı. Yıllarca çocuklarına tek başına bakan kadının bu mektuba nasıl bir tepki verdiği bilinmese de, 18 yaşına gelen Elizabeth 12 yıldır görmediği babasının yanına California’ya taşındı. Ancak baba kız arasında ki tartışmalar, Elizebeth’in babasının yanından ayrılmasıyla son buldu.
Bir süre değişik işlerde çalışan genç kız reşit olmadan bir barda içki içmesi sebebiyle 1943’te tutuklandı. Bu arada Amerikan Hava Kuvvetleri’nden bir binbaşı ile nişanlandı. Ancak binbaşının görev sırasında ölmesi nedeniyle, bu nişan evliliğe kadar gidemedi.
Elizabeth Short 1946 yılında Los Angeles’a taşındı, geçici işlerde çalışan genç kadın bir yıldız olmanın hayallerini kurmaya başladı.
Black Dahlia Cinayetine Giden Yol
Elizabeth Short en son 9 Ocak 1947’de canlı olarak görüldü. Evli bir adam olan Robert “Red” Manley ile San Diego’ya bir yolculuğa giden Short, dönüşte Baltimore Oteli’nde görüldü.
Elizabeth Short’un Bulunması
15 Ocak 1947 sabahı Betty Bersinger ve 3 yaşındaki kızı yaşadıkları bölge olan Los Angeles Güney Norton’da yürürken ikiye bölünmüş bir ceset buldular. Dehşete düşen anne ve kızı komşu bir eve giderek polisi aradılar.
Elizabeth Short’un cesedi tuhaf koşullar altında bırakılmıştı. Vücudu tamamen ikiye ayrılmış olan genç kadının kanı boşaltılmıştı. Ölüm saatinin ise bulunmasından yaklaşık 10 saat önce olduğu sonucuna ulaşıldı. Ayrıca genç kızın bedeni büyük ihtimalle katili tarafından yıkanmıştı ve ağzı kenarlarından kulaklarına doğru kesilmişti. Bu kesikler nedeniyle genç kadının yüzü gülümser bir pozisyonda bulunuyordu. Vücudunda yara izleri ve işkenceye dair kanıtlarda bulundu.
Glasgow Gülümsemesi de denilen bu kesikler kurbanın ağzının köşelerinden kulaklarına doğru yapılan kesiklerdir. Gülümseme şeklinde iz bırakır. 1920 ve 1930’lu yıllarda İskoçya’dan çıktığına inanılıyor.
Elizabeth Short’un bedeni ölümünden sonra katili tarafından bulunduğu yere yerleştirildi ve belirli bir şekilde görünmesi için de poz verdirildi. Olay yerinde çalışan polisler cesedin yakınlarında sulu kanla dolu bir çimento torbası buldular.
Yapılan otopside genç kadının vücudunun muhtemelen ölümünden sonra ikiye ayrıldığı sonucuna ulaşıldı.
Dönemin ünlü gazetesi Examiner’in yazı işlerini arayan kimliği belirsiz bir kişi Short’u öldüren kişi olduğunu ve Short’a ait bazı eşyaları göndereceğini söyledi. Daha sonra bulunan şüpheli bir zarfta Elizabeth Short’a ait bazı eşyalar bulundu. Doğum belgesi, kartvizitler ve resimler olan bu zarf polis tarafından incelense de, evrakların ve zarfın benzinle temizlendiği ortaya çıktı. Bu yapılan temizlik işe yaramıştı ve polisler işe yarar bir delile ulaşamadılar.
Olayın etkisi o kadar büyüdü ki Los Angeles Record isimli gazete 31 gün boyunca olayı baş sayfasından inceledi ve polis teşkilatının araştırması boyunca gazete satışları arttı.
Ancak gazeteler her zaman doğruları yazmıyordu. Elizabeth’i sokaklarda çalışan profesyonel bir fahişe olarak tarif edenler olsa da, Elizabeth Short’un bu şekilde çalıştığına dair hiç bir kanıt bulunamadı. Daha sonra Short’un bir çocukluk arkadaşı genç kadının bu şekilde tarif edilmesini “tasvir edilme şekli tamamen korkunçtu” şeklinde açıkladı.
Los Angeles Emniyeti şüpheli olduklarına inandığı 150’den fazla erkekle görüştü. Los Angeles Emniyeti’nden 750 kişi bu olayla ilgili çalışmaya başladı. Ancak yapılan çalışmalar, benzeyen başka davaların incelenmesi, sorgulamalar bir sonuç getirmedi. Bir çok teori ortaya atılsa da cinayet üzerinden 70 yıldan fazla geçmesine rağmen çözülemedi.
Elizabeth Short ya da takma adıyla Black Dahlia Oakland’da ki Mountain View Mezarlığı’na defnedildi. Black Dahlia’nın öldürülmesi Amerika’da savaş sonrası işlenen en vahşi suç olarak kayıtlara geçti.
Black Dahlia Cinayetinin Popüler Kültüre Etkisi
Black Dahlia Cinayeti kurgusal ya da gerçeklere dayanan bir çok kitaba ya da filme konu oldu. Ünlü yazar James Ellroy’un 1987 yılında yazdığı kurgusal romanı The Black Dahlia olaya getirdiği farklı açıklama ve ürettiği teoriyle bu kitapların belki de en ünlüsü. 2006 yılında filme de çekilen romanda Elisabeth Short’u, Mia Kirshner canlandırdı. Filmi Brian De Palma yönetti. 1975 yılında Who is the Black Dahlia isimli bir televizyon filmi çekilirken, 2011 yılında American Horror Story dizisinin Spooky bölümünde de black Dahlia cinayetine yer verildi.
Elizabeth Short’un canlı olarak son görüldüğü otelde Black Dahlia kokteyli satışa sunuldu.