En İyi Alman Romanları

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
WhatsApp
alman_romanlar

Last Updated on 19 Mart 2024 by Aslıhan Demiralay

Alman Romanları, en iyi Alman romanları. Edebiyatın en fazla geliştiği ülkelerden olan Alman edebiyatının, dünya literatürüne kattığı en iyi romanlar.

Alman edebiyatı, zengin ve çeşitli bir geleneğe sahip olan dünya edebiyatının önemli bir parçasıdır. Alman edebiyatı, Orta Çağ’dan günümüze kadar uzanan bir tarihe sahiptir ve birçok ünlü yazarın ve eserin yanı sıra çeşitli türlerde önemli eserler barındırır.

Erich Maria Remarque’ın unutulmaz kitabında, ülkelerine hizmet etmek için orduya yazılan gençlerin, I. Dünya Savaşı’nda yaşadıkları dehşet anlatılıyor. İlk kez 1929 yılında basılan roman, aynı yıl 25 dile daha çevrildi. 1933 yılında Nazilerin kitap yakma eylemlerine Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok romanı da dahil edildi ve bir çok nüshası yakıldı.

bati_cephesinde_yeni_bir_sey_yok
Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok-Erich Maria Remarque
die_blechtrommel_gunter_grass
Teneke Trampet-Günter Grass
berlin_alexanderplatz-1929
Berlin Aleksander Meydan-Alfred Döblin
alman_romanlari

Roman, ana karakter Harry Haller’ın hikayesini anlatır. Haller, kendini bir “steppenwolf” olarak tanımlayan, yani bir kurt gibi yalnız, vahşi ve bağımsız hisseden bir adamdır. Roman, Haller’ın modern dünya ve kendi iç dünyası arasındaki çatışmayı, kimliğinin arayışını ve varoluşsal sorgulamalarını ele alır.

Haller, bir partiye davet edildiği ve genç bir kadınla tanıştığı bir akşamda, kendini bir dizi olayın içinde bulur. Bu olaylar onun dünyasını sarsar ve kendi içsel yolculuğuna başlamasına neden olur. Haller, insan doğasının karanlık ve aydınlık yönleri arasındaki mücadeleyle yüzleşirken, kendi varoluşsal krizini aşmaya çalışır.

en_iyi_alman_romanlari

20.yüzyıl edebiyatının en önemli eserlerinden olan Okuyucu’da, lise öğrencisi Michael Berg ile otuz altı yaşındaki Hanna Schmizt’in II.Dünya Savaşı sonrası aşk hikayesi konu ediliyor. Bir anda Hanna’nın ortadan kaybolmasıyla biten ilişki bir mahkeme salonunda tekrar karşılaşmasıyla devam ediyor. Hanna bir savaş suçu nedeniyle yargılanırken, Michael artık bir hukuk öğrencisidir. Roman 2008 yılında Kate Winslet‘in baş rolünde yer aldığı bir filme de konu oldu.

brezilya_da_gecen_en_iyi_kitaplar
Brezilya’da Geçen En İyi Kitaplar
alman_romanlari

XVIII. yüzyıl Fransa’sında geçen romanda, kitabın kahramanı Jean-Baptiste Grenouille, insani duygulardan yoksun ve kokulara takıntılı bir adamdır. Kendi kokusunun bulunmadığını anlaması dünyasını değiştirir. Roman 2006 yılında Koku: Bir Katilin Hikâyesi/Perfume: The Story of a Murderer adıyla filme alındı.

alman_romanlari

1959 yılında ilk kez yayınlanan roman, 1900’lerin ilk yarısında başlıyor.  Almanların, Polonyalıların ve diğer azınlıkların bir arada yaşadıkları bir kasaba: Danzig. Roman savaş öncesinde Danzig’den savaş sonrasındaki Düsseldorf’a uzanıyor ve büyümeyi reddeden bir çocuktan bir akıl hastanesi sakinine dönüşen Oskar Matzerath’ın gözünden hem Orta Avrupa hem de Almanya’yı, net olarak görmemizi sağlıyor.

en_iyi_alman_kitaplari

En iyi Alman romanlarından biri olarak gösterilen Berlin-Aleksander Meydanı, eski bir hükümlü olan Franz Biberkopf’un hikayesini anlatıyor. Hapisten çıkan Biberkopf kendini 1920’lerin Berlin’inde buluyor. İşsizlik, yolsuzluk nasyonel sosyalizm ve ekonomik durgunluk. Biberkopf düzgün bir yaşam kurmaya çalıştıkça, suç dünyasının içine çekilir.

Hiç kuşkusuz en iyi Alman romanlarından biri.

alman_romanlari
en_iyi_savas_karsiti_kitaplar
En İyi Savaş Karşıtı Kitaplar

Nobelli yazar Thomas Mann’in oğlu Klaus Mann’in yazdığı roman, yayınlandığı yıl ünlü tiyatrocu Gustaf Gründgens’in kişilik haklarına hakaret edildiği gerekçesiyle yasaklandı. Ancak 1981’de yeniden basıldığında bir kült haline geldi. Romanda Naziler iktidara gelirken konumunu korumak için onlarla iş birliği yapan bir oyuncu anlatılıyor. Romanda gerçekliğin benzerliği ise Gustaf Gründgens’in Klaus Mann’in kız kardeşiyle evli bir oyuncu olması ve dönemin iktidarı sayesinde daha da yükselmesi.

1981 yılında basılması ile roman bir de filme alındı. István Szabó’nun yönettiği film, en iyi yabancı film Oscar ödülünü kazandı.

thomas_mann-erika_katia_klaus_1929
Thomas Mann Erica-Katia ve Klaus Mann (1929)
alman_romanlari

Roman, Bastian Balthazar Bux adlı genç bir çocuğun, antik bir kitapçıdan aldığı gizemli bir kitabı okumasıyla başlar. Kitap, Fantastica adlı bir dünyayı ve bu dünyanın kaderini kurtarmak için bir kahraman arayışında olan Atreju’nun maceralarını anlatır. Bastian, kitabı okuduğunda kendi hayal gücünü kullanarak hikayenin içine çekilir ve Fantastica’nın bir parçası olur.

Roman, sadece bir fantastik macera olarak kalmayıp, aynı zamanda hayal gücünün önemini, insanın içindeki gücü ve sorumluluğu işleyen derin bir eserdir. Michael Ende’nin yaratıcı anlatımı ve karakterlerin derinliği, “Bitmeyecek Öykü”yü edebi bir başyapıt haline getirir.

alman_romanlari

Hamburg’lu genç gemi mühendisi Hans Castorp, üç haftalığına kuzenini ziyarete gittiği bir İsviçre sanatoryumunda, kendisinin de tedaviye ihtiyacı olduğunu öğrenerek yedi yıl kalır. Bu süre içinde doktorlar ve hastalar dünyasını, Batı felsefesinin iki kutbunu, platonik bir aşk serüveninin sarhoşluğu içinde yaşayarak tanır.

Büyülü Dağ sadece en iyi Alman romanlarından biri değil, türün en iyi örneklerinden biri.

aldanan_kadin
Aldanan Kadın-Thomas Mann
alman_romanlari

Eski bir Alman masalının uyarlaması bu dünyaca ünlü kitapta, bilinmeyeni öğrenmek isteyen bir insanın ruhunu şeytana satması ve daha sonra gelişen olaylar anlatılır.

Eserde, Almanya’da efsanevi bir figür olan Faust’un hikayesi anlatılır. Faust, derin bir bilgelik arayışı içinde olan bir bilim insanı ve filozoftur. Hayatının anlamını bulamayan ve ruhsal doyumu arayan Faust, şeytan Mephistopheles ile bir anlaşma yapar. Bu anlaşmaya göre, Mephistopheles ona dünyevi zevkler ve bilgelik vaat eder, ancak karşılığında Faust’un ruhunu alacaktır.

“Faust”, insanın bilgiye ve güce olan açlığını, ahlaki sorgulamaları ve insan doğasının karmaşıklığını derinlemesine inceler. Ayrıca, eser, insanın kendi içindeki çatışmaları ve toplumla olan ilişkileri üzerine de düşündürür.

alman_romanlari
goethe_faust
Faust-Goethe
goethe
Goethe (Anma/1932)
alfred_doblin
Alfred Döblin’in Ernst Ludwig Kirchner Tarafından Yapılan Portresi

“Siddhartha”, Gautama Buddha’nın hayatını esinlenerek yazılmış bir felsefi roman olarak bilinir.

Roman, Hindistan’da Gautama Buddha’nın yaşadığı dönemde geçer. Ana karakter Siddhartha, bir Brahman ailesinde doğmuş bir gençtir. Ancak, zenginlik ve dünyevi başarı arayışı içine girmeden önce, ruhsal bir yolculuğa çıkar. Siddhartha, farklı öğretmenlerden ve deneyimlerden geçerken, içsel aydınlanmayı ve gerçek mutluluğu bulma arayışını sürdürür.

“Siddhartha”, özgürlük, kişisel deneyim, ruhsal uyanış ve doğanın güzelliği gibi temaları işler. Hesse’nin eseri, Doğu ve Batı felsefesi arasındaki dengeyi arayan bir yolculuk olarak görülür. Roman, okuyuculara kendi içlerine dönerek hayatın anlamını arama ve içsel huzuru bulma konusunda ilham verir.

siddharta_hermann_hesse
Siddharta-Hermann Hesse


“Michael Kohlhaas” Alman yazar Heinrich von Kleist tarafından yazılmış kısa roman. İlk kez 1810’da yayımlandı. Hikaye 16. yüzyıl Almanya’sında geçiyor ve at tüccarı olan baş karakter Michael Kohlhaas’ın etrafında gelişiyor. Kohlhaas, yozlaşmış bir asilzadenin elindeki adaletsizliğe maruz kaldıktan sonra adalet arar ve onun adalet arayışı, sonuçta yerleşik otoritelere karşı bir isyana yol açar. Roman, adalet, intikam ve bireyin toplumsal baskıya karşı mücadelesi gibi temaları keşfetmesiyle tanınır.

Kleist’in çalışmaları sıklıkla insan doğasının karmaşıklıklarını ve güç ile otoritenin ahlaki belirsizliklerini derinlemesine inceliyor. “Michael Kohlhaas”, Kleist’in en ünlü ve üzerinde en çok çalışılan eserlerinden biri olmaya devam ediyor.

Roman 2013 yılında Michael Kohlhaas ismiyle filme alındı. Filmin baş rolünde ünlü Danimarkalı oyuncu Mads Mikkelsen rol aldı.

michael_kohlhass_Heinrich Von Kleist
Michael Kohlhaas-Heinrich Von Kleist
alman_romanlari

Roman, bir Alman lisesinde öğretmenlik yapan Professor Rath’ın hikayesini anlatır. Rath, gizlice kabare şarkıcısı Lola Lola’ya aşık olur ve onun peşinden Berlin’deki “Mavi Melek” kabaresine gider. Ancak, bu adım, Rath’ın hayatını tamamen değiştirir ve kendi düşüşüne yol açar.

“Mavi Melek”, toplumsal normlara, cinselliğe ve kişisel düşüşe odaklanan derinlikli bir roman olarak kabul edilir. Heinrich Mann’ın eseri, Alman toplumunun ve insan doğasının karanlık yönlerini incelerken, bireyin iç dünyasını da derinlemesine inceler.

Roman, 1930 yılında Josef von Sternberg tarafından sinemaya uyarlanmış ve Marlene Dietrich’in başrolde oynadığı ünlü bir film olarak da tanınmıştır. Ancak, “Mavi Melek” filmi, Heinrich Mann’ın romanından bazı farklılıklar içermektedir.

der_blaue_engels
Der Blaue Engel (Mavi Melek)-1930
fransiz_edebiyatinin_en_iyileri
Fransız Edebiyatının En İyileri
tum_zamanlarin_en_iyi_ingiliz_romanlari
Tüm Zamanların En İyi İngiliz Romanları
irlanda_da_gecen_en_iyi_kitaplar
İrlanda’da Geçen En İyi Kitaplar

Facebook
Twitter
LinkedIn
Pinterest
WhatsApp

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir