Fransız Edebiyatının En İyi Kitapları

Last Updated on 24 Şubat 2024 by Aslıhan Demiralay

En İyi Fransız Romanları

1.Sevgili (L’Amant)-Marguerite Duras

Fransızların en ünlü kadın yazarı Marguerite Duras’ın, yayınlandığı dönem sansasyon yaratan romanı, kolonyal dönem Vietnam’ında geçiyor.

15 yaşındaki genç bir kız, kendinden yaşça büyük Çinli bir iş adamı ile ilişki yaşar. 15 yaşındaki bu genç kız sosyal statüye, paraya takıntılı bekar bir annenin kızıdır. Anne kızın bu adamla olan ilişkisini kendi çıkarı için kullanmaya çalışır.

1992 yılında ses getiren bir filme de konu olan roman, konusu açısından güncelliğini hiç kaybetmiyor.

2.Madame Bovary-Gustave Flaubert

Ana karakter Madame Bovary hayatta hep daha fazlasını isteyen bir kadın ve evliliğinin nasıl olması gerektiği ile ilgili net fikirleri var. XIX. yüzyıl Fransız taşra burjuvazisinin hayatını ortaya koyan roman, ilk yayınlandığı dönem ahlakdışı olmakla suçlanmıştı. Fransız Edebiyatının en iyi örneklerinden biri.

3.Candide-Yahut İyimserlik-Voltaire

1759 yılında yayımlanan Candide, yayınladığı andan itibaren edebiyat dünyasının en iyi hiciv romanlarından biri olarak kabul edilir. Candide aşık olduğu Cunégonde’u bulmak için uzun bir yolculuğa çıkar. Yazar bu inanılmaz yolculuk üzerinden eleştirilerini kağıda döker.

Voltaire gerçek adıyla François Marie Arouet 1694 yılında doğdu. Fransız Devrimi ve Aydınlanma Hareketi’ne büyük katkıları olan Voltaire aynı zamanda tiyatro eserleri de yazdı. 1778 yılında hayatını kaybetti. Fransız Edebiyatı denilince akla gelen ilk kitaplardan biri.

4.Yabancı (L’etranger)-Albert Camus

Fransız yazar Albert Camus’nun en bilinen romanı. Romanda Fransız asıllı olan ama Cezayir’de yaşayan Meursault’un hikayesine odaklanıyoruz. Annesinin ölüm haberini alan Meursault, cenaze için Fransa’ya gider. Annesinin yüzünü bile görmek istememesi nedeniyle soğuk biri olarak anılması ileride başına gelecekler açısından sorun yaratacaktır. Sevgilisinin abisini vurması nedeniyle mahkemeye çıkan Meursault, duygusuz ve umursamaz hareketleri nedeniyle mahkemede zor zamanlar yaşar.

Kitabın ilerleyen bölümlerinde Meursault’nun kendi ile hesaplaşması okuyucuya aktarılır. Fransız Edebiyatının en ilginç kişiliklerinden biri olan Albert Camus’nun en bilinen eserlerinden biri.

5.Kötülük Çiçekleri (Les Fleurs du Mal)-Charles Baudelaire

İlk kez 1857 yılında okuyucuyla buluşan kitap Charles Baudelaire’in en bilinen eseri. Kitaptaki şiirler melankoli, şeytan ve erotizm üzerinedir.

İlk baskı yayınlandıktan sonra Charles Baudelaire ve yayıncıya Fransız İmparatorluğu tarafından dava açıldı. Davanın açılma sebebi ise kitaptaki şiirlerin toplumsal değerleri aşağılamasıydı. Dava sonucunda yazar Charles Baudelaire 300 Frank para cezasına çarptırıldı.

6. Tehlikeli İlişkiler (Les Liaisons Dangereuses)-Pierre Choderlos de Laclos

1789 yılında yayınlanan Tehlikeli İlişkiler,  Vikont de Valmont ve Marquise de Merteuil’in tuhaf ilişkisine odaklanıyor. İnsanları baştan çıkarma üzerine oyunlar kuran bu iki kişi, yarattıkları yıkımı umursamadan hayatlarına devam eder. Ancak aşk bazen hiç umulmadık zamanlarda kapıyı çalar.

Fransız Devrimi’nden hemen önce yayınlanan roman, yayınlandığı dönemde ahlaksız olmakla eleştirilmiş ve tepki almıştı. Romanın yazarı Pierre Choderlos de Laclos’da Fransız Ordusu’nun bir askeriydi. Tehlikeli İlişkiler yazar Pierre Choderlos de Laclos’un tek romanı olma özelliğini taşımasının yanı sıra mektup türünde yazılan romanların ilk örneklerinden biri.

7. İkinci Cinsiyet (Le Deuxième Sexe)-Simone de Beauvoir

Modern batı feminizminin İncil’i olarak görülen kitap “Kadın doğulmaz, kadın olunur (On ne naît pas femme, on le devient).” cümlesini temel alır. Simone de Beauvoir bu kitabında cinsiyet meselesini doğanın konusu olmaktan çıkarıp, kültürün ve tarihin alanına getirir. Beauvoir’a göre: “Kadın ile erkek arasında eşitsizlik vardır, kadın ikinci cinsiyettir ve hem bireysel hem de toplumsal bakımdan ezilmiştir.”

İkinci Cinsiyet kitabı, ilk olarak 1949 yılında basıldı. Fransız Edebiyatının en iyileri arasında yer alan çok önemli bir kitap.

Simone de Beauvoir’ın tarih boyunca kadınlara yönelik muameleyi anlattığı kurgusal olmayan kitabı iki cilt halinde basıldı.

8. Kırmızı ve Siyah ( Le Rouge et Le Noir)-Stendhal

Gerçek adı Marie-Henri Beyle olan Stendhal’ın Kırmızı ve Siyah romanı ilk kez 1830 yılında yayınlandı. Roman; Julien Sorel’in kişiliğinde Napoléon’un sürgüne gönderilmesi sonrası başlayan Restorasyon Dönemi’nin bir portresini okuyucuyla buluşturur.

Zamanının ilerisinde ki psikolojik anlatımıyla, türün ilk örneklerinden kabul edilir. Fakir bir aileden gelen Julien Sorel, yükselmek için yola çıktığında aslında dünya hakkında ne kadar bilgisiz olduğu gerçeğiyle karşılaşır. Siyasi entrikaların piyonu haline gelmekten kendini kurtaramaz. Bu ünlü roman 19. yüzyıl Fransız Toplumu’nu, katolik din adamlarının iki yüzlülüğünü hicveder.

9. Suçluyorum (J’Accuse)-Emile Zola

Emile Zola’nın Suçluyorum kitabı aslında bir roman değil. Gerçekten Fransa’da yaşanan bir hukuk skandalı üzerine Emile Zola’nın yazdığı bir yazı. Ancak Fransız Edebiyatı ve Fransız Tarihi’nin unutulmaz bir parçası olan J’Accuse okuması gereken bir eser.

19. yüzyılda Yahudi bir yüzbaşı olan Alfred Dreyfus’un casuslukla suçlanıp yargılanması sonucu yaşanan olaya Dreyfus Vakası adı verilir. Dreyfus Vakası yalnızca bir hukuk skandalı değil, ülkenin en önemli kurumları ordu ve yargıyı da temelinden sarsan bir olay haline gelir. Dava 12 yıl sonra Yüzbaşı Alfred Dreyfus’un aklanması ile sonuçlansa da yarattığı deprem o kadar zamanda sonuçlanmaz. Usta yazar Emile Zola 13 Ocak 1898 tarihinde L’Aurore Gazetesi’ne Suçluyorum isimli bir makale yazar. Bu makalede yazar davaya sebep olan kurumları ifşa eden ve suçlayan bir yazı kaleme alır. Aydın başkaldırısının en önemli örneklerinden biri hiç kuşkusuz Suçluyorum (J’Accuse) kitabıdır.

Fransız Edebiyatının yüz aklarından biri.

10. Sefiller (Les Miserables)-Victor Hugo

Fransızların ulusal hazinesi olarak kabul edilen yazar Victor Hugo’nun unutulmaz romanı. 1862 yılında yayınlanan roman da; ailesine ekmek götürmek için hırsızlık yapan Jean Valjean’ın kürek cezasına mahkum olması ve sonrası anlatılır. Jean Valjean’ın hikayesi paralelinde yoksulluk, toplumsal adalet ve dayanışma gibi evrensel konular anlatılır.

“dünyadaki en iyi yarım düzine romandan biri.”

Upton Sınclaır

Bu Yazıyı Beğendiyseniz Bunlar da İlginizi Çekebilir: