Last Updated on 16 Temmuz 2022 by Aslıhan Demiralay
John du Pont vakası Amerika’nın yakın tarihinin en trajik ve en ilginç olaylarından biri hiç kuşkusuz. Ağzında altın kaşıkla doğmuş egzantrik milyarder John du Pont’un işlediği akıl almaz cinayet.
John du Pont’un Hayat Hikayesi
22 Kasım 1938’de Pennnsylvania’da, William du Pont Jr. ve Liseter Austin’in en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Ebeveynlerinin ailesi kıta Avrupa’sından 19.yüzyılın başlarında Amerika’ya göç ettiler ve büyük başarı elde ettiler. John du Pont’un ailesi DuPont kimya şirketinin sahibiydi. Bu şirket özellikle II.Dünya Savaşı sırasında servetine servet kattı. Lycra, teflon gibi polimerlerin patentini elinde bulunduran şirket dünyanın en büyük kimya şirketi olma özelliği taşıyor.
Kendinden önce doğan kardeşlerinden oldukça küçük olan John du Pont, ailesinin boşanması ile birlikte annesi ile büyüdü. Aristokrat ve katı bir ailede büyüyen du Pont, yalnız bir çocukluk geçirdi. Özellikle annesinin takdirini almaya çalışan John du Pont üniversiteden zooloji diploması ile mezun oldu. Daha sonra doğal bilimler doktorası yaptı. Daha sonra kuş gözlemi ile ilgilenmeye başlayan John du Pont 2 düzine kuş türünü keşfetti. Delaware Müzesi’nin kurulmasına öncülük etti ve uzun yıllar müdürlüğünü yaptı.
Bir çok dalda çalışan ve du Pont pullara son derece ilgi gösterdi. Hayatttayken satın aldığı bir pul vefatından sonra 9,5 milyon dolara satıldı.
Hayatının sonraki döneminde olimpik bir yüzücü olmaya niyetlenen du Pont, efsanevi yüzücü Mark Spitz’in antrenörüyle çalışmasına rağmen sonuca ulaşamadı. Daha sonra güreşe ilgi duyan du Pont , sahibi olduğu dev çiftlikte bir güreş takımı kurdu. bu takıma Foxcatcher adı verildi. Kurulan takıma bir çok genç güreşçi dahil edildi. Bunlar arasında olimpiyat şampiyonu Mark ve Dave Schultz kardeşler de vardı. Dave Schultz aynı zamanda takımın antrenörlerinden biriydi. Güreşçiler Foxcatcher takımının ve du Pont’un evinin de bulunduğu devasa çiftlikte kendi evlerinde yaşıyorlardı.
Her şey yolunda gibi görünse de aslında John du Pont, zaman zaman paranoyak olabilen mental sorunlar yaşayan bir adamdı. Popüler olmak, toplum tarafından kabul edilmek, annesinin takdirini kazanmakla ilgili sorunları vardı. Özellikle Dave Schultz’un herkesle iyi anlaşabilmesi, popülerliği ve liderlik yeteneklerinden etkileniyordu.
1996 yılında paranoyası artan, izlendiğine inanmaya başlayan du Pont’un arası Dave Schultz’la sorunlar yaşamaya başladı. Olimpiyatlar için hazırlık yapan Dave Schultz 26 Ocak 1996 tarihinde John du Pont tarafından eşi Nancy’nin gözleri önünde vuruldu. Eşi ve iki çocuğu bu saldırıdan etkilenmeden kurtuldu. Daha sonra Nancy Schultz’un polisi aramasıyla olaylardan haber alan yerel polis gücü Fotcather çiftliğine ulaştı. Ancak dev malikanesine kapanan John du Pont için bir operasyon yapamadı. Çünkü polisler John du Pont’un bir cephanelik kadar silaha sahip olduğunu biliyorlardı. Evden çıkmayan du Pont’a karşı polis evin ısınma sistemini kapatmak gibi bir çözüm üretti. Havaların son derece soğuk olması da polisin elini güçlendirdi ve John du Pont polise teslim oldu.
Ülke çapında büyük bir şaşkınlık yaratan olaydan sonra mahkeme sürecinin başlamasıyla beraber, John du Pont ülkenin en iyi avukatlarıyla anlaştı. Olayın pek bir şüpheye yer bırakmaması nedeniyle (Nancy Schultz ve çiftliğin koruma ekibinin başı Patrick Goodale olaya bizzat şahit olmuştu. Patrick Goodale eski bir Amerikan Deniz kuvetleri askeriydi.) avukatlar delilik savunması yaptı.
Savunma avukatları John du Pont’un, Dave Schultz’un da içinde bulunduğu bir uluslar arası komplonun kendisini öldürmeye çalıştığına inandığını söyledi. Delilik savunması mahkeme tarafından reddedildi ve 25 Şubat 1997’de jüri John du Pont’u 3.derece cinayetten suçlu buldu.
Suçlu kararının ardından Nancy Schultz, John du Pont’a haksız yere ölüm davası açtı. Resmi olarak açıklanmasa da Schultz ailesinin 35 milyon dolar tazminat aldığı hesaplandı.
Avukatları du Pont’un cezasının kaldırılması için bir çok kez temyiz başvurusunda bulundu. Tarihler 9 Aralık 2010 tarihini gösterdiğinde John du Pont KOAH hastalığı nedeniyle hapishanede hayatını kaybetti.
John du Pont hayatını kaybettiğinde büyük bir servete sahipti. Servetinin %80’ini Bulgar güreşçi Valentin Yordanov’a bıraktı. Yordanov Foxcatcher Takımı’nın güreşçilerinden biriydi. Aynı zamanda Olimpiyatlarda altın madalya kazanma başarısını gösteren bir sporcuydu.
2014 yılında Bennett Miller’ın yönettiği bir film çekildi. John du Pont’un bu cinayete kadar giden yaşamından kesitler taşıyan film, bazı eleştiriler alsa da genel olarak başarılı bir film olarak kayıtlara geçti.
Dave Schultz
Tam adıyla David Lesley Schultz 1959 yılında California’da doğdu. Orta okul döneminde güreşe başladı ve kısa zamanda eyalet şampiyonu oldu. Dave Schultz 10 kez ulusal bazda şampiyon olurken, 1984 yılında Olimpiyat altın madalyası kazandı. Toplamda 7 kez Dünya Şampiyonalarında ve Olimpiyatlarda madalya kazandı. 1996 yılında bir cinayete kurban gittiğinde evli ve 2 çocuk babasıydı.