Last Updated on 2 Ekim 2025 by Aslıhan Demiralay
Mahkeme Filmleri
Hukuk temelli, mahkemelerde geçen filmler her zaman ilgi çeker. Özellikle güncel olayları konu alan yapımlar, etkileyici mahkeme sahneleri ile birleştiğinde seyircinin ilgisini daha da ayakta tutuyor. Son dönemde televizyon dizilerinde de çokça yer verilen hukuk konuları bugüne kadar iyi filmlere malzeme oldu. En iyi hukuk filmleri yada en iyi mahkeme filmleri:
En İyi Hukuk Filmleri
1.Kramer vs. Kramer (Kramer Kramer’e Karşı/1979)
1979 yapımı Kramer vs. Kramer, boşanma, ebeveynlik ve modern aile dinamiklerini gerçekçi ve dokunaklı bir dille ele alan, çığır açıcı bir drama filmi. Yönetmenliğini ve senaryosunu Robert Benton’ın, Avery Corman’ın romanından uyarlayarak üstlendiği film, işkolik bir reklamcı olan Ted Kramer’in (Dustin Hoffman), karısı Joanna’nın (Meryl Streep) onu ve yedi yaşındaki oğulları Billy’yi (Justin Henry) terk etmesiyle hayatının alt üst oluşunu konu alır. Ted, daha önce hiç üstlenmediği bir rol olan tam zamanlı ebeveynliğe alışmaya çalışırken, bir yandan iş hayatını sürdürme mücadelesi verir. Bu süreçte Ted ve Billy arasında güçlü bir bağ oluşur. Ancak bir buçuk yıl sonra Joanna geri döner ve Billy’nin velayetini talep ederek çetin bir mahkeme savaşını başlatır.
Filmin cast’ında Hoffman, Streep ve Henry’nin performansları eleştirel anlamda büyük övgü topladı. Özellikle Hoffman ve Streep’in karakterlerinin karmaşıklığını ve duygusal iniş çıkışlarını aktarışı, filmin kalbini oluşturur. IMDb puanı 7.8 olan Kramer vs. Kramer, gişede olağanüstü bir başarı yakaladı ve dünya çapında yaklaşık 106 milyon dolar hasılat elde etti. Bu ticari başarının yanı sıra, film Oscar Ödülleri’nde büyük bir zafer kazanarak En İyi Film, En İyi Yönetmen (Robert Benton), En İyi Erkek Oyuncu (Dustin Hoffman), En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Meryl Streep) ve En İyi Uyarlama Senaryo olmak üzere 5 dalda ödül kazandı. Ayrıca 4 dalda daha aday gösterildi. Film, boşanmanın çocuklar üzerindeki etkisini ve ebeveyn rollerinin toplumsal beklentiler karşısındaki değişimini hassas bir şekilde işlemesiyle sinema tarihinde önemli bir yer edindi.
2.A Time to Kill (Öldürme Zamanı/1996)
1996 yapımı A Time to Kill (Öldürme Zamanı), ırkçılık, adalet ve intikam temalarını sert bir dille ele alan etkileyici bir hukuk draması. Yönetmenliğini Joel Schumacher’in üstlendiği filmin senaryosu, aynı zamanda romanın da yazarı olan ünlü yazar John Grisham ve Akiva Goldsman tarafından kaleme alındı. Mississippi’nin kurgusal kasabası Canton’da geçen film, on yaşındaki siyahi bir kız çocuğunun iki beyaz ırkçı tarafından tecavüze uğraması ve ardından kızın babası Carl Lee Hailey’in (Samuel L. Jackson) tecavüzcüleri mahkeme binasında öldürmesiyle gelişen olaylara odaklanır. Bu olayın ardından başlayan cinayet davasında, genç ve idealist avukat Jake Brigance (Matthew McConaughey), ırkçı tehditlere ve toplumsal baskıya rağmen Hailey’i savunmayı üstlenir.
Filmin zengin oyuncu kadrosunda ayrıca Sandra Bullock (Ellen Roark), Kevin Spacey (Savcı Rufus Buckley), Ashley Judd (Carla Brigance), Kiefer Sutherland (Freddie Lee Cobb) ve Donald Sutherland (Lucien Wilbanks) gibi yıldız isimler yer alır. Çekişmeli mahkeme sahneleri ve karakterlerin derinlikli mücadelesiyle film, izleyiciyi adalet kavramı üzerine düşünmeye sevk eder. IMDb puanı 7.5 olan A Time to Kill, gişede büyük bir başarı yakaladı ve dünya çapında yaklaşık 152 milyon dolar hasılat elde etti. Bu ticari başarı, aynı zamanda John Grisham’ın romanlarının popülaritesini sinemada da pekiştirdi. Film, gişe başarısına rağmen Oscar adaylığı almadı.
3.The Devil’s Advocate (Şeytanın Avukatı/1997)
Keanu Reeves, Al Pacino, Charlize Theron ve Connie Nielsen’den 1997 yılının en çok konuşulan filmi. Florida’da avukatlık yapan, hiç dava kaybetmemiş hırslı bir genç olan Kevin Lomax, New York’da ki büyük bir hukuk firmasından teklif alır. Eşi ile birlikte New York’a taşınan genç çift bir yandan şehre adapte olmaya çalışırken, bir yandan da büyük hukuk firmasının kurallarına uymaya uğraşır. Ancak firmada hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Kevin elindeki yeni dosyaya büyük bir dikkatle çalışırken eşini ihmal etmeye başlar. Sürprizlerle dolu filmin yönetmenliğini Taylor Hackford yaptı. Senaryoyu ise Andrew Neiderman’ın romanından Jonathan Lemkin ve Tony Gilroy uyarladı.
Etkileyici mahkeme sahnelerine sahip olan filmde ki rolüne hazırlanmak için Keanu Reeves çekimlerden önce New York’da bulunan savunma avukatlarıyla çalıştı ve role girebilmek için onlarla vakit geçirdi.
57 milyon dolar bütçeyle çekilen film, dünya çapında 152 milyon dolardan fazla hasılat elde etti.
4.To Kill a Mockingbird (Bülbülü Öldürmek/1962)
1962 yapımı To Kill a Mockingbird (Bülbülü Öldürmek), ırkçılık, adalet, önyargı ve masumiyetin kaybı temalarını işleyen, Amerikan sinemasının en saygın ve dokunaklı dramalarından biri. Yönetmenliğini Robert Mulligan’ın üstlendiği filmin senaryosu, Harper Lee’nin Pulitzer ödüllü aynı adlı klasik romanından Horton Foote tarafından ustalıkla uyarlandı. Konu, 1930’lu yıllarda Büyük Buhran döneminde Alabama’da geçer ve küçük Scout Finch’in (Mary Badham) gözünden babası Atticus Finch’in (ikonik rolüyle Gregory Peck) hikayesini anlatır. Atticus, siyahi bir adam olan Tom Robinson’ı (Brock Peters), beyaz bir kadına tecavüz etmekle suçlandığı adaletsiz bir davada savunmaya gönüllü olur. Kasabanın ırkçı önyargılarıyla yüzleşen Atticus’un bu cesur duruşu, çocuklarının adalet ve ahlak anlayışlarını derinden etkiler.
Filmin cast’ında Gregory Peck’in Atticus Finch rolündeki performansı, karakteriyle o kadar özdeşleşti ki, bu rol ona En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandırdı. Mary Badham ve Phillip Alford’ın canlandırdığı çocuklar Scout ve Jem’in yanı sıra, Robert Duvall’ın sessiz ama etkileyici Boo Radley performansı da dikkat çeker. IMDb puanı 8.3 olan To Kill a Mockingbird, gişede o dönemin koşullarına göre oldukça başarılı oldu ve yaklaşık 13.1 milyon dolar hasılat elde etti. Film, Oscar Ödülleri’nde 8 dalda aday gösterildi, bunlardan En İyi Erkek Oyuncu (Gregory Peck), En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Sanat Yönetimi (Siyah-Beyaz) dallarında olmak üzere 3 ödül kazandı. Film, Amerikan kültürü ve sinemasında derin bir iz bırakmış bir başyapıt.
5.The Client (Müşteri /1994)
John Grisham’ın romanından uyarlama türün en iyilerinden olan bir film. Kardeşi ile oyun oynayan 11 yaşındaki bir çocuk, bir mafya avukatının intiharına şahit olur. Cesedin bulunmasından sonra polis ve FBI çocuktan bilgi almaya çalışırken, mafya da çocuğun peşindedir. Joel Schumacher’in yönettiği filmin senaryosunu Grisham’ın romanından Akiva Goldsman ve Robert Getchell uyarladı.
Baş rollerde Susan Sarandon, Tommy Lee Jones ve Anthony LaPaglia ve genç yaşta hayatını kaybeden Brad Renfro yer alıyor. En iyi kadın oyuncu(Susan Sarandon) Oscar ödülüne aday olan filmin IMDB puanı: 6,8.
45 milyon dolara mal olan film, 117 milyon dolardan fazla gişe başarısı elde etti.
Filme konu olan romanın yazarı John Grisham 1955 yılında doğdu. Hukuk fakültesinden mezun olan Grisham, yıllarca ceza hukuku üzerine çalıştı. İlk romanı Öldürme Zamanı 1984 yılında yayınlandı. İlk kez filme alınan romanı Şirket(The Firm) olurken, daha sonra Pelikan Dosyası(The Pelican Brief), Müşteri(The Client), Öldürme Zamanı(A Time to Kill), Dava (The Chamber), Yağmurcu(The Rainmaker) ve Jüri (The Runaway Jury) romanları filme çekildi.
6.12 Angry Men(12 Öfkeli Adam/1957)
Sidney Lumet’den mahkeme-hukuk filmlerine başarılı bir katkı. Reginald Rose’un kendi tiyatro oyunundan senaryolaştırıldığı filmde Henry Fonda, Martin Balsam ve Lee J.Cobb baş rolde yer alıyor.
Amerikan mahkemelerinde 12 jüri olmasından adını alan yapımda babasını öldürmekle suçlanan Latin Amerika kökenli bir gencin duruşması ele alınıyor. Biri hariç 11 üyenin suçlu kararı verdiği davada, suçsuz oyu veren jürinin savları üzerinden olaylar tekrar ele alınır.
En iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi senaryo dalında Oscar’a aday olan filmin IMDB puanı: 8,9.
7.Primal Fear (İlk Korku/1996)
1996 yapımı Primal Fear (İlk Korku), izleyiciyi sürekli tahmin yürütmeye zorlayan, zekice kurgulanmış bir psikolojik gerilim ve hukuk draması. Yönetmenliğini Gregory Hoblit’in üstlendiği filmin senaryosu, William Diehl’in romanından Steve Shagan ve Ann Biderman tarafından uyarlandı. Film, Chicago’nun en tanınmış ve medyatik avukatlarından Martin Vail’ın (Richard Gere), karizmatik ama ahlaki açıdan gri duruşunu ve medyanın ilgi odağı olmayı sevmesini konu alır. Vail, bir başpiskoposu acımasızca öldürmekle suçlanan, kekeme ve masum görünümlü sunucu çocuk Aaron Stampler’ı (Edward Norton‘ın çığır açan rolü) savunma görevini üstlenir. Davanın karmaşıklığı ve Aaron’ın psikolojik durumu, Vail’i kariyerinin en zorlu mücadelesine sürüklerken, gerçeğin peşine düşmesini sağlar.
Filmin cast’ında Richard Gere, Martin Vail rolünde etkileyici bir performans sergilerken, Edward Norton’ın Aaron Stampler rolündeki çıkışı sinema dünyasında büyük yankı uyandırdı. Norton, bu rolüyle eleştirmenlerden büyük övgü aldı ve kariyerinin başlangıcında yeteneğini kanıtladı. Yardımcı rollerde Laura Linney (Janet Venable) ve John Mahoney de dikkat çeker. IMDb puanı 7.7 olan Primal Fear, gişede oldukça başarılı oldu ve dünya çapında yaklaşık 102 milyon dolar hasılat elde etti. Film, Oscar Ödülleri’nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Edward Norton) dalında 1 adaylık kazandı, Norton’ın bu performansıyla Akademi’nin dikkatini çektiğini kanıtladı. Film, özellikle finaldeki büyük ters köşe ile akıllara kazındı.
8.Philadelphia-1993
Ünlü yönetmen Jonathan Demme’den mahkeme filmlerinin en iyi örneklerinden biri. Baş rollerde Amerikan sinemasının efsane isimleri Tom Hanks, Denzel Washington ve Joanne Woodward yer alıyor.
Başarılı bir avukat olan Andrew işten çıkarılır. İşten çıkarılmasının asıl sebebi Andrew’un AIDS olmasıdır ancak firma sebebin bu olduğunu kabul etmez. Andrew bir çok avukatla görüşerek şirketi dava etmeye çalışır fakat görüştüğü hiç bir avukat bu güçlü firmayla karşı karşıya gelmek istemez.
En iyi erkek oyuncu (Tom Hanks) ve en iyi orijinal şarkı dalında(Bruce Springteen) Oscar kazanan film toplamda 5 dalda bu ödüle aday oldu.
26 milyon dolara mal olan film, 206 milyon dolardan fazla hasılat elde etti. IMDB puanı: 7,7.
9.The Verdict (Hüküm /1982)
Sidney Lumet’den şahane bir hukuk filmi daha. Baş rollerde Paul Newman, James Mason, Jack Warden ve Charlotte Rampling yer alıyor. Filmin senaryosu Barry Reed’in romanından David Mamet tarafından senaryolaştırıldı.
Sezeryan doğum sırasında komaya giren ve bitkisel hayattan çıkamayan genç bir kadının ailesi hastaneyi dava etmeye karar verir. Ancak hastane bir kiliseye bağlı olduğu için arkasında büyük bir güç vardır. Alkol sorunları yaşayan bir avukat olan Frank Galvin dışında davayı kimse almak istemez. Paul Newman’ın muhteşem bir oyunculuk sergilediği filmde Jack Warden’da kusursuz oynuyor. En iyi film, en iyi erkek oyuncu (Paul Newman), en iyi yardımcı erkek oyuncu ( James Mason), en iyi yönetmen ve en iyi uyarlama senaryo dallarında toplam 5 Oscar ödülüne aday oldu.
Filmin ilginç özelliklerinden biri de dramatik kapanış konuşmaları sırasında mahkeme salonundaki dinleyiciler arasında genç Bruce Willis‘in de bulunuyor olması.
Filmin imdb puanı:7,7.
16 milyon dolar bütçeyle çekilen film, dünya çapında 53 milyon dolardan fazla hasılat elde etti.
10.My Cousin Vinny (Kuzenim Vinny /1992)
Listedeki diğer filmlerin ciddi havasının dışında bir film. Komedi ögelerinin ön planda olduğu yapımın yönetmeni Jonathan Lynn olurken baş rollerde Karate Kid filminden tanığımız Ralph Macchio, usta aktör Joe Pesci ve Marisa Tomei yer alıyor.
İki New York’lu genç Alabama kırsalında cinayetle suçlanır. İçlerinden birinin kuzeni olan Vinny avukattır ve ondan yardım isterler. Ancak Vinny hukuk fakültesinden yeni mezun olan orta-yaşlı bir adamdır ve hiç deneyimi yoktur.
Oldukça eğlenceli ve zekice mahkeme sahnelerinin yer aldığı filmde Marisa Tomei en iyi yardımcı kadın oyuncu Oscar’ını kazandı. Filmin IMDB puanı: 7,6.
11 milyon dolara mal olan film, dünya çapında 64 milyon dolardan fazla hasılat elde etti. Hiç kuşkusuz en iyi mahkeme filmlerinden biri.
11.Michael Clayton (2007)
2007 yapımı Michael Clayton, kurumsal yolsuzluk, ahlaki ikilemler ve hukukun karanlık yüzünü ele alan, zekice kurgulanmış bir gerilim ve drama filmi. Yönetmenliğini Tony Gilroy’un üstlendiği ve senaryosunu da yine Gilroy’un yazdığı film, büyük bir New York hukuk firmasında “düzeltici” olarak çalışan Michael Clayton’ın (George Clooney) hikayesini anlatır. Clayton, firmadaki zengin ve güçlü müvekkillerin kirli işlerini temizlemekle, yani sorunları sessizce ortadan kaldırmakla görevlidir. Ancak firmasının önde gelen avukatlarından Arthur Edens’in (Tom Wilkinson) büyük bir kimyasal şirketini ilgilendiren toplu bir davada akıl sağlığını kaybetmesi ve şirketin karanlık sırlarını ifşa etmeye başlamasıyla Clayton’ın hayatı alt üst olur. Bu durum, Clayton’ı hem mesleki hem de kişisel bir ahlaki sorgulamaya iterken, kendini ölümcül bir komplonun içinde bulur.
Filmin cast’ında George Clooney, yorgun ve bıkkın Michael Clayton rolünde harika bir performans sergilerken, Tom Wilkinson’ın Arthur Edens rolündeki çılgın ve dokunaklı oyunculuğu ve Tilda Swinton’ın şirket avukatı Karen Crowder rolündeki soğuk ve hesapçı portresi de dikkat çeker. IMDb puanı 7.3 olan Michael Clayton, gişede başarılı olduve dünya çapında yaklaşık 93 milyon dolar hasılat elde etti. Film, eleştirel anlamda büyük övgü topladı ve Oscar Ödülleri’nde 7 dalda aday gösterildi. Tilda Swinton, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar kazanırken; film, En İyi Film, En İyi Yönetmen (Tony Gilroy), En İyi Erkek Oyuncu (George Clooney), En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Tom Wilkinson), En İyi Özgün Senaryo ve En İyi Özgün Müzik dallarında da adaylıklar aldı.
12.The Exorcism of Emily Rose (2005)
2005 yapımı The Exorcism of Emily Rose (Şeytan Çarpması: Emily Rose’u Kovma), korku ve hukuk draması türlerini harmanlayan, gerçek bir olaydan esinlenmiş bir filmdir. Yönetmenliğini Scott Derrickson’ın üstlendiği filmin senaryosu, Derrickson ve Paul Harris Boardman tarafından yazıldı. Film, şeytan çıkarma ayini sırasında hayatını kaybeden genç bir üniversite öğrencisi olan Emily Rose’un (Jennifer Carpenter) ölümüyle sonuçlanan olayların, kilisenin ihmalkarlığı yüzünden yargılanan rahip Richard Moore’un (Tom Wilkinson) davası üzerinden anlatılır. Rahip Moore, Emily’ye şeytan çıkarma ayini yaparken ölüme sebep olmakla suçlanırken, avukatı Erin Bruner (Laura Linney) onu savunmak için kolları sıvar. Dava, Emily’nin ölümünün tıbbi bir durumdan mı yoksa gerçekten şeytani bir varlığın etkisiyle mi gerçekleştiği sorusu etrafında döner.
Filmin cast’ında Laura Linney, Rahip Moore’u savunmakla görevli kuşkucu avukat rolünde etkileyici bir performans sergilerken, Tom Wilkinson rahip rolünde derinden inanmış bir figürü canlandırır. Ancak filmin en unutulmaz performanslarından biri, Emily Rose’u canlandıran Jennifer Carpenter’a aittir; onun fiziksel ve duygusal dönüşümü izleyici üzerinde güçlü bir etki bıraktı. IMDb puanı 6.7 olan The Exorcism of Emily Rose, gişede oldukça başarılı oldu ve dünya çapında yaklaşık 145 milyon dolar hasılat elde etti. Bu ticari başarı, filmin korku ve gizem unsurlarını hukuki dramayla birleştirmesinden ve seyirciyi olayın gerçekliğine dair sorgulamalara itmesinden kaynaklandı. Filmin Oscar adaylığı bulunmuyor.
13.The Lincoln Lawyer (Güneşin Karanlığında /2011)
Usta yazar Michael Conelly’nin romanından uyarlanan filmin yönetmeni Brad Furman. Baş rollerde Matthew McConaughey, Marisa Tomei ve Ryan Phillippe yer alıyor.
Zengin bir adam cinayetle suçlanır ve kendine avukat olarak Lincoln marka aracını ofis olarak kullanan Mick Haller’ı seçer. Ancak hiç bir şey göründüğü gibi değildir ve ortada bir komplo vardır.
Yazar Michael Connely filmde özellikle Matthew McConaughey’nin oynamasını istedi. Connely aktörün 2008 yapımı Tropik Fırtına (Trophic Thunder) filmindeki performansını gördükten sonra bu kararı aldı.
Filmin IMDB puanı:7,3.
40 milyon dolara mal olan film, 86 milyon dolardan fazla hasılat elde etti.
14.Erin Brockovich (2000)
Yönetmen Steven Soderbergh’den gerçek bir olaya dayanan etkileyici film. Baş rollerde süper yıldız Julia Roberts, Albert Finney ve David Brisbin yer alıyor. Filmin senaryosu Susannah Grant’e ait.
Hukuk eğitimi almamış bir kadın halk sağlığı için önemli olan bir konuda ciddi bir hukuk mücadelesi verir.
Film en iyi kadın oyuncu dalında Julia Roberts’a Oscar ödülü kazandırdı. Toplamda 5 dalda bu ödüle aday oldu. Yapımın IMDB puanı: 7,3.
52 milyon dolar bütçesi olan film 256 milyon dolardan fazla hasılat elde etti. Julia Roberts bu filmde aldığı 20 milyon dolarlık ücretle, 20 milyon dolar barajını aşan ilk kadın oyuncu oldu. En iyi mahkeme filmlerinden biri.
15.A Few Good Men (Birkaç İyi Adam /1992)
Birkaç İyi Adam hiç kuşkusuz en iyi mahkeme filmleri denilince ilk akla gelen filmlerden biri. Tom Cruise, Jack Nicholson ve Demi Moore baş rolde. Filmin senaryosu Aaron Sorkin’in oyunundan uyarlandı.
Küba sınırında bir askeri birlikte bir asker öldürülür ve 2 askerde cinayete teşebbüsten tutuklanır. Sanıkların avukatı suçu kabul edip ordudan ayrılmalarını tavsiye etse de, 2 asker cinayet suçlamasını kesinlikle kabul etmezler. Askerler verilen emri uyguladıklarını iddia ederler. Sonuç olarak avukatların yapması gereken, birliğin komutanı Albay Jessup’un ölüme sebebiyet verdiğini ispat etmektir.
Akılda kalan mahkeme salonu sahneleriyle dolu olan film türün en iyilerinden. En iyi film dahil olmak üzere 4 dalda Oscar adayı oldu.
41 milyon dolara mal olan film, dünya çapında 243 milyon dolardan fazla hasılat elde etti. Filmin IMDB puanı: 7,7. En iyi hukuk filmlerinden biri.
16.Angel Heart (Şeytan Çıkmazı/1987)
1987 yapımı Angel Heart (Şeytan Çıkmazı), neo-noir, psikolojik korku ve doğaüstü gerilim türlerini ustaca harmanlayan, atmosferik ve rahatsız edici bir film klasiği. Yönetmenliğini ve senaryosunu, William Hjortsberg’in Falling Angel adlı romanından uyarlayarak Alan Parker üstlendi. Film, 1955 yılının New York’unda, işleri pek de iyi gitmeyen, yıpranmış özel dedektif Harry Angel’ın (Mickey Rourke) hikayesini anlatır. Esrarengiz ve şık görünümlü bir beyefendi olan Louis Cyphre (Robert De Niro) tarafından, İkinci Dünya Savaşı’nda kaybolan müzisyen Johnny Favorite’ı bulması için tutulur. Angel’ın soruşturması New York’tan New Orleans’ın büyüleyici ama karanlık Voodoo dünyasına uzanır ve her adımda daha da korkunç ve esrarengiz olaylarla karşılaşır. Soruşturma derinleştikçe, cinayetler işlenmeye başlar ve Angel, kendi geçmişiyle ilgili rahatsız edici gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır.
Filmin cast’ında Mickey Rourke, Harry Angel rolünde kariyerinin en iyi performanslarından birini sergilerken, Robert De Niro’nun Louis Cyphre rolündeki kısa ama etkileyici varlığı filmin karanlık atmosferine derinlik katar. Lisa Bonet’in genç Voodoo rahibesi Epiphany Proudfoot rolündeki cesur performansı da dikkat çekicidir. IMDb puanı 7.3 olan Angel Heart, gişede mütevazı bir başarı elde etti ve dünya çapında yaklaşık 17.2 milyon dolar hasılat yaptı. Filmin yoğun temaları ve rahatsız edici atmosferi, genel kitle için zorlayıcı bulunmuş olabilir. Angel Heart‘ın Oscar adaylığı bulunmuyor, ancak zamanla bir kült klasik haline geldi ve neo-noir türünün önemli örneklerinden biri olarak gösterildi. Tüm zamanların en iyi mahkeme filmlerinden biri.
Bu Yazıyı Beğendiyseniz Bunlar da İlginizi Çekebilir:
