Last Updated on 22 Şubat 2025 by Aslıhan Demiralay
Gotik Romanlar ya da gotik edebiyat, aslında korku ve gizem elementlerini kullanan bir türü işaret ediyor. Büyük şatolar, gizem ve korku ögesi gotik edebiyatın olmazsa olmazlarından. 1800’lü yıllardan günümüze kadar gelen, sadece edebiyatta değil, sinemada da etkileri olan gotik akımı mimariyi de etkiledi.
Tüm Zamanların En İyi Gotik Romanları
Otranto Şatosu(The Castle of Otranto)-Horace Walpole
İlk kez 1764 yılında basılan kitap, geniş kesimlerce ilk gotik roman olarak kabul edilir. Orta Çağ’da uzak bir krallıkta, kötü bir prens, düğün gün ölen oğlunun nişanlısıyla evlenmeye karar verir. Genç kızın buna karşı çıkması Prens Manfredi’yi etkilemez, amacına ulaşmak için bir çok entrikanın içine girer. Doğa üstü olaylar, hayaletler ve gizemle kurulu bir örgü.

Roman Ann Radcliffe, Bram Stoker ve Matthew Lewis gibi kendisinden sonra gelen gotik edebiyat kuşağını etkiledi.
Horace Walpole 1717’de Londra’da İngiliz Başbakanı Sir Robert Walpole’ın en küçük oğlu olarak dünyaya geldi. Oxford Kontu, yazar, sanat tarihçisi, antikacı ve politikacıydı. 1797 yılında hayatını kaybetti.

Dracula-Bram Stoker

Bir avukat olan Jonathan Harker, Londra’da bir mülk almak isteyen Kont Dracula’yla görüşmek için Transilvanya’ya gider. Ancak Kont Dracula sıradan biri değildir. Kont Dracula ve Jonathan Harker’ın İngiltere’ye gitmesi ile birlikte tuhaf olaylar meydana gelmeye başlar.
Sinemaya da bir çok kez uyarlanan roman, basılmasının üzerinden yüz yıldan fazla zaman geçmesine rağmen, korkutucu etkisinde bir azalma yaşamadı.
En iyi gotik romanlardan biri.
Bram Stoker 1847’de Dublin’de doğdu. Çocukluğunda bilinmeyen bir hastalık sebebiyle yatalak olan Stoker, 8 yaşında iken ayağa kalktı. Lyceum Tiyatrosu‘nda 27 yıl yöneticilik yapan Stoker, bir yandan da yazarlık yaptı. 1912 yılında hayatını kaybeden Bram Stoker’ın ülkemizde yayınlanan diğer eserleri Beyaz Yılanın İni ve Ölüyü Uyandırma.

Dr. Jekyll ile Bay Hyde(The Strange Case of Dr. Jekyll and Mr. Hyde)-Robert Louis Stevenson
Avukat olan Utterson, eski dostu Doktor Henry Jekyll’ın son isteğinin ardındaki gizemin peşine takılır. Henry Jekyll bütün mal varlığını gizemli bir adam olan Mr.Hyde’a bırakmıştır. Kitabın ana fikri aslında herkes içinde bir Jekyll ve bir Hyde taşır ancak herkeste farklı derecelerdedir.
Robert Louis Stevenson 13 Kasım 1850’de Edinburgh’da doğdu. Çocukluk döneminde geçirdiği bir hastalık nedeniyle evde eğitim alan Stevenson, Edinburgh Üniversitesi’ne kaydoldu. Ancak üniversite hayatı başladıktan sonra ailesi ile arasında fikir ayrılıkları ortaya çıktı. Hukuk Fakültesi’ni bitiren Stevenson, avukatlık yapmadı ve yazar olarak üretmeye başladı. Dr.Jekyll ile Bay Hyde dışında, Define Adası ve Sesler Adacığı kitapları da ünlü eserleridir.

The Mysteries of Udolpho-Ann Radcliffe
Gotik edebiyatın kurucularından kabul edilen Ann Radcliffe’in romanı. Bir Avrupa kalesinde geçen Udolpho’nun Gizemleri romanı türün en iyi örneklerinden biri.
Ann Radcliffe 9 Temmuz 1764’de doğdu. Yaşamı boyunda 5 romanı basılan sanatçının, ölümünden 3 yıl sonra Gaston de Blondeville isimli romanı basıldı. 7 Şubat 1823’de 58 yaşında hayatını kaybetti.


Northanger Manastırı (Nortanger Abbey)-Jane Austen
Genellikle romantik eserlerinden tanıdığımız Jane Austen’in aslında gotik edebiyat parodisi olan kitabı. Kitabın baş karakteri Catherine, Ann Radcliff’in The Mysterious of Udolpho romanı gibi kitapları elinden bırakamıyor. Yazıldığı dönemde çok moda olan gotik edebiyatın sevecen ve kasıtlı bir parodisi.

Jane Austen 16 Aralık 1775’de doğdu. 1789’da roman yazmaya başlayan Austen, dönemin İngiltere’sinde ki günlük hayatı olanca netliği ile anlatması da ünlü oldu. En önemli eserleri arasında Gurur ve Önyargı, İkna (Persuasion), Emma, Aklı ve Tutku Sayılabilir. Romanlarının hemen hepsi bir çok filme konu olan Jane Austen, günümüzde hala popülaritesini koruyan bir yazar. Jane Austen 18 Temmuz 1817’de hayatını kaybetti.

Jane Eyre-Charlotte Brontë
Brontë Kardeşlerin en ünlüsü olan Charlotte Brontë’nin gotik romanı Jane Eyre. Yengesinin bakım altında olan Jane Eyre öğretmen okulundan mezun olur ve Edward Rochester’ın malikanesinde çalışmaya başlar. Genç kadın bir yandan evdeki gizemli olaylarla mücadele ederken, bir yandan da evin sahibi Edward Rochester’a aşık olur.
Charlotte Brontë 21 Nisan 1816’da doğdu. Brontë Kardeşlerin en büyüğü olan Charlotte (diğer kız kardeşleri Emily ve Anne) öğretmenlik yaptı. Jane Eyre romanının gördüğü ilgi sayesinde özellikle bir başka ünlü yazar olan Elizabeth Gaskell’la yakın arkadaş oldu. 31 Mart 1855 tarihinde hamileliğinin 9.ayında hayatını kaybetti.
Bir çok kez sinemaya ve televizyon dizilerine konu olan roman Jane Eyre günümüzde hala zevkle okunan bir eser.


Uğultulu Tepeler (Wuthering Heights)-Emily Brontë
Uğultulu Tepeler Emily Brontë’nin tek romanı. Heathcliff’in çok genç ölen büyük aşkı Catherine’e hastalıklı bir tutkuyla duyduğu aşk Heatcliff’i yaşamdan soyutlar. Hayaller içinde yaşayan genç adam büyük aşkına kavuşacağı ölümü beklemeye başlar.
Emily Brontë, 30 Temmuz 1818’de doğdu. Aynı zamanda şair olan Emily Brontë’nin tek romanı Uğultulu Tepeler ilk çıktığı yıllarda yenilikçi yapısı nedeniyle eleştirilse de günümüzde İngiliz Edebiyatının bir klasiği olarak kabul ediliyor. Hiç kuşkusuz karanlık ve gizemli atmosferiyle tarihin en iyi gotik romanlarından biri.


Frankenstein (1818)-Mary Shelley
Frankenstein yayınlandığı dönemde gerek yazarının kadın olması, gerek konusu nedeniyle çok ilgi çekmiş, gotik edebiyatın, gotik romanların ilgi çekici örneklerinden biri. Genç bir bilim insanı olan Victor Frankenstein’ın yaptığı bir deneyle yarattığı garip ancak akıllı bir yaratığın hikayesi.
Mary Shelley 30 Ağustos 1797’de doğdu. Babası William Godwin’de ünlü bir yazardı. Mary Shelley 1816 yılında aklına gelen bir fikir sayesinde Franknstein’i yazdı. Mary Shelley 1851 yılında hayatını kaybedene dek yazmayı sürdürdü.