Last Updated on 26 Şubat 2025 by Beliz Arslan
Latin Amerika; edebiyatı, müziği, sinemasıyla her zaman dikkat çekiyor. Özellikle sömürgeleştirilmiş Latin Amerika yaşananları sanat yoluyla anlatmayı seçti. Edebiyattaki başarıları nedeniyle bir çok Latin yazar Nobel edebiyat ödülü aldı. Bu sebeple yeni başlayanlar ya da listesinde eksik olanlar için En İyi Latin Amerika Romanları listesi yapma ihtiyacı doğdu. En iyi Latin Amerika romanları listesi:
Latin Amerika’yı Anlatan En İyi Romanlar
Yüzyıllık Yalnızlık (En Cien Años de Soledad)-Gabriel García Márquez
Kolombiyalı usta Gabriel García Márquez‘in şaheseri.1982 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan yazar bu kitabında sihirli bir gerçekçilik kullandı. Doğduğu ve büyüdüğü kasabada yaşamından ilham alarak, geleceği gördüğünü düşündüğü büyük annesinin anlattığı hikayeleri harmanlayarak dev bir esere imza attı. 2014 yılında hayatını kaybeden Márquez’in “Başkan Babamızın Sonbaharı, Benim Hüzünlü Orospularım, Kolera Günlerinde Aşk, Kırmızı Pazartesi “isimli romanları da akıllardan çıkmayan eserler.

Yüzyıllık Yalnızlık en iyi Latin Amerika romanları denilince ilk akla gelen eserlerden biri.

Ruhlar Evi (La Casa de los Espíritus)-Isabel Allende
Şili’li yazar Allende’nin bu ilk romanında Şili’yi etkileyen bir çok siyasi olay bir ailenin 70 yıllık hikayesine yedirilerek anlatılıyor. Salvador Allende’nin iktidardan darbeyle uzaklaştırılması, Pablo Neruda‘nın cenazesi gibi kimi konular kitapta geçen olaylardan sadece bir kaçı. Isabel aynı zamanda Salvador Allende’nin yeğeni. Bu usta işi roman 1993 yılında sinemaya da uyarlandı. Billie August’un yönettiği filmde Meryl Streep, Jeremy Irons, Glenn Close gibi oyuncular yer aldı.
Isabel Allende Latin Amerika edebiyatının en sevilen isimlerinden biri ve kitapları en iyi Latin Amerika romanları listelerinde her zaman kendine yer buluyor.

Terra Nostra-Carlos Fuentes
Meksika’lı ünlü yazar Carlos Fuentes’in en sevilen romanlarından biri. Kronolojik sıralama gözetilmeden neredeyse bir dünya tarihi anlatmış yazar bu 1000 sayfanın üzerinde olan kitabında. Öykü içinde öykü şeklinde kurgulanan eserde düşle gerçek iç içe. Fuentes bu kitabıyla Romulo Gallegos Ödülü’nü kazandı.
Carlos Fuentes 1928 yılında doğdu Amerika’nın en seçkin üniversitelerinde dersler verdi. Bir dönem Meksika’nın Paris büyük elçisi olarak görev yaptı. 2012 yılında hayatını kaybetti.


Sayın Başkan (El Señor Presidente)-Miguel Ángel Asturias

1899 yılında doğan Guatemala’lı Asturias 1967 yılında Nobel edebiyat ödülünü kazandı. Sayın Başkan kitabını 1946’da yazdı. Aslında bilindik bir diktatörlük hikayesi. Biliniyor olmasının sebebi sürekli tekrarlanan bir hikaye olması ancak yazarın ustalığı ile hiç bilmiyormuş gibi okumak mümkün. Yazarın kitabı hakkında sözleri ise şöyle: “Benim tehlikeli eserler yazdığım söyleniyor. Onu bilmem. Öyleyse eserlerimden en tehlikelisinin “Sayın Başkan” olduğunu söyleyebilirim. Güney Amerika ülkelerinde ne zaman bir ihtilal veya darbe havası eserse kitapçı vitrinlerinden ilk kaldırılan eser “Sayın Başkan” olur. Bu bakımdan eseri bir siyasi barometreye benzetirler.“
Sayın Başkan Latin Amerika edebiyatının en iyi örneklerinden biri.

Pedro Paramo-Juan Rulfo
1917 yılında doğan Meksika’lı yazar Juan Rulfo 1986 yılında hayatını kaybetti. Yazımıza konu olan Pedro Paramo kitabı tek romanı ve 1955’de basıldı. Cervantes Ödülü başta olmak üzere bir çok ödülün sahibi olan Rulfo’nun kitabında toprak ağası ve kötülüğün anası Pedro Paramo’nın hikayesi temelinde aslında Meksika Devrimi, kırsal bölgelerde yaşanan şiddet ve ahlaki çöküş anlatılır. Gabriel García Márquez başta olmak üzere bir çok latin yazara ilham kaynağı olan bir eser.


Seksek (Rayuela)-Julio Cortazar

1914 yılında Brüksel’de doğan Cortazar aslında bir Arjantinli. Üniversitede öğretim görevlisi iken Peron yönetimini protesto etti ve bu olay hapse girmesine sebep oldu. Daha sonra Paris’e yerleşti ve burada bir çok kitap yazdı.1984 yılında hayatını kaybetti. Okuması zor sınıfında olan bu roman Horacio Oliveira’nın ve arkadaşlarının hikayesini anlatır. Paris’te bir Arjantinli olarak yaşadıkları ve Arjantin’e döndükten sonra yaşadıkları kendine yer bulur.

Bu Dünyanın Krallığı (El Reino de este Mundo)-Alejo Carpentier
Ülkemizde maalesef çok tanınmayan Kübalı gazeteci-yazar Alejo Carpentier 1904 yılında doğdu. Büyülü gerçekçilik akımının öncülerinden biri.1927’de komünist olduğu iddia edildiği için 7 ay hapis yattı .Sonrasında Fransa’da sürgünde kaldı ve Küba Devrimi sonrası ülkesine döndü ve 1980 yılında Paris’te öldü. Yazıda bahsi geçen Bu Dünya’nın Krallığı kitabı Haiti Santa Domingo’da geçer. Olağan dışı olayların gerçekleştiği büyülü bir anlatım kölelik, Haiti Devrimi, vudu büyüsü gibi konularla işlenen bir destan.
Latin Amerika edebiyatının en iyi örneklerinden biri.
En iyi Latin Amerika romanları
